Translation of "Sebepsiz" in English

Tom sebepsiz güldü.

Tom laughed for no reason.

Sebepsiz şiddet uyguluyorlar.

They're violent for no reason.

Bazen sebepsiz yere sinirleniyor.

He sometimes loses his temper for nothing.

Sebepsiz yere ağlamayı kes!

Stop crying for no reason.

Ben bunu sebepsiz söylemem.

I don't say it without reason.

Halkın korkuları sebepsiz değildir.

The people's fears aren't groundless.

O sebepsiz yere ağlamayı durduramıyor.

She can't stop crying for no reason.

Tom sebepsiz yere bağırdı bana.

Tom yelled at me for no reason.

Sebepsiz olarak bana ateş edildi.

I was fired without cause.

Dolaplar okulun malıdır ve sebepsiz aranabilir.

The lockers are the property of the school and may be searched without cause.

O sebepsiz daha zor şeyleri yapıyor.

He is making things more difficult for no reason.

Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.

So far, your action seems completely groundless.

Akıllı bir köpek asla sebepsiz havlamaz.

A smart dog never barks for no reason.

Annem bana her zaman sebepsiz yere bağırır.

My mom yells at me all the time for no reason.

Sebepsiz bir şey olmayacağı gerçeğini kimse inkar edemez.

No one can deny the fact that there is no smoke without fire.

Vücudunuzda sebepsiz morarma ya da kanamalar oluyor mu?

Do you have any unexplained bruising or bleeding?

Cocks işte bu yüzden, sebepsiz ve intikam amaçlı toplu saldırı hikâyelerine inanmıyor.

That’s why Cocks is skeptical of stories claiming unprovoked and revenge group attacks.

- Tom durduk yerde bana vurmaya başladı.
- Tom sebepsiz yere bana vurmaya başladı.
- Tom ortada bir neden yokken bana vurmaya başlamıştı.

- Tom began to hit me for no reason.
- Tom began hitting me for no reason.

- Tom benden yok yere nefret ediyor.
- Tom sebepsiz yere benden nefret ediyor.
- Tom sebep yokken benden nefret ediyor.
- Tom nedensizce benden nefret ediyor.
- Tom hiçbir neden yokken benden nefret ediyor.

Tom hates me for no reason.