Translation of "Salonu" in English

İzleyici salonu doldurdu.

The audience filled the hall.

Salonu dekore ettin.

You decorated the hall.

Kalabalık salonu doldurdu.

The crowd filled the hall.

Yemek salonu nerede?

- Where is the dining room?
- Where is the dining hall?
- Where's the dining room?

Sinema salonu boştu.

The movie theater was empty.

Dondurma salonu nerede?

Where is the ice cream parlor?

Spor salonu boştu.

The gym was empty.

Spor salonu nerede?

Where is the gymnasium?

Öğrenci salonu öğrencileri yararınadır.

The student hall is for benefit of the students.

Konferans salonu hıncahınç dolu.

The auditorium is packed.

Okulun spor salonu genişletildi.

The school gymnasium was enlarged.

Burası Roma'da bir konser salonu.

Here, in Rome, is a concert hall.

Spor salonu, tören için kullanıldı.

The gym is used for the ceremony.

O bir güzellik salonu çalıştırıyor.

She runs a beauty shop.

O bir spor salonu öğretmeni.

She's a gym teacher.

Okulumuzun spor salonu şimdi yapılıyor.

Our school's gym is under construction now.

Spor salonu ev mağazasının karşısında.

The gym is across from the home store.

Konferans salonu tıka basa doluydu.

The auditorium was packed.

Güzellik salonu cumartesi günleri doludur.

The beauty salon is full on Saturdays.

Bu yeni bir sinema salonu.

It's a new movie theater.

Mahkeme salonu tıka basa doluydu.

The courtroom was packed.

Spor salonu hemen tahliye edildi.

The gym was immediately evacuated.

Tom'un bir dövme salonu var.

Tom owns a tattoo parlor.

Açık bir ev, bir konser salonu

it's an open house, a concert hall

Kasabada eski bir sinema salonu var.

There's an old movie theater in town.

Lütfen toplantı salonu kapısını kapatmayı unutma.

Please, don't forget to close the door of the meeting room.

Öğretmenler odası ve spor salonu onarılıyor.

- The teachers' room and the gym are under renovation.
- The teachers' room and the gym are being renovated.

Bu konser salonu harika akustiğe sahiptir.

This concert hall has wonderful acoustics.

Bir spor salonu üyeliğin var mı?

Do you have a gym membership?

Benim bir spor salonu üyeliğim var.

I have a gym membership.

10 gün süresince bir topluluk salonu oluşturulur,

A community hall is created for 10 days.

Bu kentte üç tane güzellik salonu var.

In this city, there are three beauty salons.

Firmamızın sergi salonu bayanlar tarafından çok beğenildi.

Our company's showroom was a hit with the ladies.

Toplantı salonu şirketin tüm çalışanlarını alması gerekir.

The meeting room must be able to receive all the workers of the company.

Bu caddede üç tane güzellik salonu var.

There are three beauty salons on this street.

Bana bu salonu gösteren bir çocukla karşılaştım.

I met a boy, who showed me the way to this hall.

Öğretmenler odası ve spor salonu onarım altında.

- The teachers' room and the gym are under renovation.
- The teachers' room and the gym are being renovated.

Evimin önünde büyüleyici bir pasta salonu var.

In front of my house there is a charming patisserie.

Yeni konser salonu, yüksek, modern bir yapıdır.

The new concert hall is a tall, modern, structure.

Bu otelin bir spor salonu var mı?

Does this hotel have a gym?

Sami bir sinema salonu tarafından işe alındı.

Sami was employed by a movie theater.

Ben gittiğimde konferans salonu mağara gibi ve karanlıktı.

But when I showed up, the lecture hall was cavernous and dark.

Kasabadaki en eski sinema salonu şu an yıkılıyor.

The oldest movie theater in town is being pulled down now.

Yeni konser salonu, en son teknoloji akustiğine sahiptir.

The new concert hall has state-of-the-art acoustics.

Cenevre Üniversitesi Kütüphanesi'nin iyi bir okuma salonu vardır.

The Geneva University Library has a good reading room.

Tom mikrofonu kaptı ve bağırdı "toplantı salonu yanıyor!"

Tom grabbed the microphone and yelled "The auditorium is on fire!"

Spor salonu üyeliğini iptal etmeni sana söylediğimi düşündüm.

- I thought I told you to cancel your gym membership.
- I thought that I told you to cancel your gym membership.

Buraya yakın iyi bir güzellik salonu önerebilir misin?

Could you suggest a good beauty parlor near here?

Spor salonun ilk kuralı; spor salonu hakkında konuşmamaktır.

The first rule of gym club is: you do not talk about gym club.

Büyük salonu, ünlü bir şampiyonlar grubunu eğlendirdiği Lejre'nin yakınında duruyordu.

His great hall stood near Lejre, where he entertained a famous band of champions.

Bu otelin bir spor salonu ve bir yüzme havuzu vardır.

This hotel has a gym and a swimming pool.

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.

Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

Okulun hiçbir kaynağı yoktu, bir spor salonu ve bir beden eğitimi hocası vardı.

where they had no resources: one gymnasium, one PE teacher.

Elbe Filarmoni Salonu, Alman kenti Hamburg'un yeni bir semti olan HafenCity'nin bir sembolüdür.

The Elbe Philharmonic Hall is a symbol of HafenCity, a new quarter of the German city Hamburg.