Translation of "Doldurdu" in English

İzleyici salonu doldurdu.

The audience filled the hall.

Bardaklara brandy doldurdu.

She poured brandy into the glasses.

Müşteriler caddeleri doldurdu.

Shoppers crowded the streets.

Duvardaki deliği doldurdu.

He filled up the hole in the wall.

Tom özgeçmişini doldurdu.

Tom padded his resume.

Çocuklar odayı doldurdu.

Children filled the room.

Tom delikleri doldurdu.

Tom filled up the holes.

Tom formu doldurdu.

- Tom filled out the form.
- Tom filled in the form.

Kalabalık sokakları doldurdu.

The crowd filled the streets.

Kalabalık salonu doldurdu.

The crowd filled the hall.

Gözlerini gözyaşları doldurdu.

Tears filled her eyes.

Kahkaha odayı doldurdu.

Laughter filled the room.

Tom silahını doldurdu.

Tom loaded his gun.

Tom boşlukları doldurdu.

Tom filled in the blanks.

Tom evrakı doldurdu.

Tom filled out the paperwork.

Tom çukuru doldurdu.

Tom filled up the hole.

Başvuru formunu doldurdu.

He filled out the application form.

Güllerin kokusu odayı doldurdu.

The perfume of roses filled the room.

Tom başvuru formunu doldurdu.

Tom filled out the application form.

O, küvete su doldurdu.

She poured water into the basin.

Masadaki fincanlara kahve doldurdu.

She poured coffee into the cups on the table.

O, vazoyu suyla doldurdu.

She filled the vase with water.

Tabağını salatayla tepeleme doldurdu.

She heaped her plate with salad.

O,şarap bardağını doldurdu

She filled the glass with wine.

O, sütü bardağa doldurdu.

She poured milk into the cup.

O, kovayı suyla doldurdu.

He filled the bucket with water.

O, bardağı şarapla doldurdu.

He filled the glass with wine.

Çocuk ağzına kek doldurdu.

The boy stuffed cake into his mouth.

Bob çaydanlığı suyla doldurdu.

Bob filled the teapot with water.

Tom havuzu suyla doldurdu.

Tom filled the pool with water.

Tom kovayı buzla doldurdu.

Tom filled the bucket with ice.

Tom sürahiyi suyla doldurdu.

Tom filled the pitcher with water.

Tom küvete su doldurdu.

Tom poured water into the basin.

Tom bardağını tekrar doldurdu.

Tom filled his glass again.

Bu vazoyu suyla doldurdu.

She filled this vase with water.

Tom balonları helyumla doldurdu.

Tom filled the balloons with helium.

Bana biraz çay doldurdu.

She poured me some tea.

Benim için çay doldurdu.

She poured tea for me.

O bir şişe doldurdu.

She filled a bottle.

Tom tabağını yemekle doldurdu.

Tom filled his plate with food.

Tom silahını yeniden doldurdu.

Tom reloaded his pistol.

Tom bardağı suyla doldurdu.

Tom filled the glass with water.

Fincanı ağzına kadar doldurdu.

He filled the cup to the brim.

Tom küveti suyla doldurdu.

- Tom filled the bathtub with water.
- Tom filled the tub with water.

Çocuk kovayı kumla doldurdu.

The child filled the bucket with sand.

Tom kovasını kumla doldurdu.

Tom filled his bucket with sand.

Tom kovayı suyla doldurdu.

Tom filled the bucket with water.

Tom şişeyi suyla doldurdu.

Tom filled the bottle with water.

Zambakların kokusu odayı doldurdu.

A smell of lilies filled the room.

Tom çaydanlığı suyla doldurdu.

Tom filled the teapot with water.

Gözyaşları Mary'nin gözlerini doldurdu.

Tears filled Mary's eyes.

O bardakları şarapla doldurdu.

He filled the glasses with wine.

Tom parayı cebine doldurdu.

Tom stuffed the money into his pocket.

Tom kamyonu kumla doldurdu.

Tom loaded the truck with sand.

Tom bardağını yeniden doldurdu.

Tom refilled his glass.

Jane başvuru formunu doldurdu.

Jane filled out an application.

Onların çığlıkları havayı doldurdu.

Their screams filled the air.

Tom çantasını cevizle doldurdu.

Tom filled his bag with walnuts.

Tom kutuyu yiyecekle doldurdu.

Tom filled the box with food.

Tom çukurları neyle doldurdu?

What did Tom fill the holes with?

Tom demliği suyla doldurdu.

Tom filled the pot with water.

Tom kutuyu elmalarla doldurdu.

Tom filled the box with apples.

Tom bardağını şarapla doldurdu.

Tom filled his glass with wine.

Tom vazoyu suyla doldurdu.

Tom filled the vase with water.

Tom delikleri talaşla doldurdu.

Tom filled the holes with sawdust.

Tom bir form doldurdu.

Tom filled out a form.

Mary tekrar bardağını doldurdu.

Mary filled her glass again.

Tom tabağını tepeleme doldurdu.

Tom piled his plate high.

Tom matarasına su doldurdu.

Tom filled his canteen with water.

Sami şişeyi yeniden doldurdu.

Sami refilled the bottle.

Kovayı ağzına kadar doldurdu.

She filled the bucket to the top.

Tom bardağını doldurdu ve sonra Bir tane de Mary için doldurdu.

Tom filled his glass and then filled one for Mary.

Bob demliği su ile doldurdu.

Bob filled the pot with water.

Haber onu üzüntü ile doldurdu.

The news filled her with sorrow.

Babasının ölümü onu kederle doldurdu.

The death of his father filled him with sorrow.

Tom kendine bir içki doldurdu.

Tom poured himself a drink.

Tom bana biraz çay doldurdu.

- Tom poured me some tea.
- Tom poured some tea for me.

Tom ziyaretçileri için çay doldurdu.

Tom poured tea for his visitors.

Tom kredi kartının limitini doldurdu.

Tom maxed out his credit card.

Tom herkese bir içki doldurdu.

Tom poured everyone a drink.

O şişeyi su ile doldurdu.

He filled the bottle with water.

O, çantasını elma ile doldurdu.

She filled her bag with apples.

Tom bardağa biraz süt doldurdu.

Tom poured some milk into the glass.

Tom karton kutularla odayı doldurdu.

Tom filled the room with cardboard boxes.

Tom sakince silahını yeniden doldurdu.

Tom calmly reloaded his pistol.

Tom kahve fincanını yeniden doldurdu.

Tom refilled his coffee cup.

Tom Mary'nin bardağını yeniden doldurdu.

Tom refilled Mary's glass.

Güllerin kokusu bütün odayı doldurdu.

The smell of the roses filled the whole room.

Göz yaşartıcı gaz odayı doldurdu.

Tear gas filled the room.

Askerler kum torbalarını kumla doldurdu.

The soldiers filled the sandbags with sand.

Erkek çocuğu çantasını giysilerle doldurdu.

The boy filled his bag with clothes.