Translation of "Salonda" in English

Salonda görüşürüz.

See you at the house!

Herkes salonda toplandı.

Everybody was gathered in the living room.

Lütfen salonda bekle.

Please wait in the hall.

Salonda konuşabilir miyiz?

Can we speak in the hall?

Öğretmen salonda öğrencileri topladı.

The teacher assembled the students in the hall.

Salonda birçok kişi vardı.

There were quite a few people in the hall.

Salonda bir karınca var.

There's an ant in the hall.

Salonda yüz kişi vardı.

There were a hundred people in the hall.

Biri şemsiyesini salonda bıraktı.

Someone left their umbrella in the hall.

Salonda büyük bir kalabalık vardı.

There was a large crowd in the hall.

Salonda az sayıda seyirci vardı.

There was a small audience in the hall.

Salonda çok fazla misafir vardı.

There were plenty of guests in the hall.

Bu salonda birçok danslar düzenlendi.

Many dances have been held in this hall.

Bütün katılımcılar ana salonda toplandı.

All the participants gathered in the main hall.

Salonda bir tek boş koltuk yoktu.

There wasn't a single vacant seat in the hall.

O, ne mutfakta ne de salonda.

She is neither in the kitchen nor in the living room.

Picasso'nun erken eserleri bu salonda sergilenmektedir.

Picasso's early works have been exhibited at this hall.

Marcia şehirdeki en iyi salonda çalışıyor.

Marcia works at the best salon in town.

çünkü bu salonda ağır basan duygu, kızgınlık.

because the overwhelming emotion in this room is one of irritation.

Otel telefonu salonda ve Harriet şimdi polisi aramaya çalışıyor.

The hotel telephone is in the hall and Harriet is trying to ring the police now.