Translation of "Saklanan" in English

0.005 sec.

Examples of using "Saklanan" in a sentence and their english translations:

Dolapta saklanan biri var.

There's someone hiding in the closet.

Saklanan her şey ortaya çıkacak.

All things hidden will be seen.

Bu, şehirde en iyi saklanan sırdır.

It's the best-kept secret in town.

Fakat buzun içinde saklanan başkaları da var.

But there are others hiding within the ice.

Arabanın arkasında saklanan küçük bir kedi var.

There's one small cat hiding behind the car.

Onun arabasının altında saklanan iki kedi var.

There are two cats hiding under her car.

Tom taşın arkasına saklanan bir solucan buldu.

Tom found a worm hiding behind the rock.

Bu saklanan ve ailelerde utanca neden olan bir konuydu.

It was swept under the carpet and a cause of shame amongst families.

Lazer taramaları, orman altında saklanan eski bir Maya şehrini ortaya çıkardı.

Laser scans have revealed an ancient Mayan city hidden under the jungle.

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

Higher up, a heat-sensitive camera reveals another hunter hiding in the darkness.

Yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.

So, people walking around reefs could even still stand on one that's you know, trying to hide away from predators during the day.

Saklanan zemin köpek balıklarından biri onu uyluğun üst kısmından hızla yakalamadan önce o birkaç yardadan daha fazla yüzmemişti.

He had not swum more than a few yards before one of the skulking ground sharks had him fast by the upper part of the thigh.