Translation of "Arabanın" in English

Arabanın hızına şaşırdım.

I was amazed at the speed of the car.

Arabanın patladığını gördüm.

I saw the car explode.

Arabanın içinde bekle.

Wait inside the car.

Arabanın altına baktım.

I looked under the car.

Arabanın penceresini kırdılar.

They broke the car's window.

- Anahtarı arabanın içinde unuttum.
- Arabanın anahtarı içeride kilitli kaldı.

I've locked myself out of my car.

Arabanın camını açabilir misin ?

Could you open the car window?

Arabanın fiyatı çok yüksek.

The price of the car is too high.

Kayakları arabanın üstüne koydu.

He put the skis on top of the car.

Arabanın motoru yolda bozuldu.

- Our car developed engine trouble on the way.
- The car's engine broke down on the way.

Arabanın silindir kapağı kırıldı.

The cylinder head of the car is broken.

O, arabanın kapısını açtı.

He opened the door of the car.

Arabanın çalındığını söylediğini düşündüm.

- I thought you said your car was stolen.
- I thought that you said your car was stolen.
- I thought that you said that your car was stolen.

Arabanın nerede olduğunu unuttum.

I forgot where the car was.

Bu arabanın yıkanması gerekiyor.

- This car needs washing.
- This car needs to be washed.
- This car needs washed.

Arabanın altına baktın mı?

Did you look under the car?

Arabanın neden çalışmadığını anladım.

I found out why the car wouldn't start.

Arabanın nesi olduğunu öğrendim.

I found out what's wrong with the car.

Tom arabanın altına baktı.

Tom looked under the car.

Tom arabanın kaputunu açtı.

Tom opened the hood of the car.

Tom arabanın bagajını açtı.

Tom opened the trunk of the car.

Arabanın bakıma ihtiyacı var.

The car needs a service.

O, arabanın önünde yürüyordu.

He was walking in front of the car.

Bir arabanın durduğunu duydum.

I heard a car pull up.

Arabanın anahtarlarına ihtiyacım var.

I need your car keys.

Gitarımı arabanın arkasına koyacağım.

I'll put my guitar back in the car.

Bu arabanın sahibi kim?

Who is the owner of this car?

Olamaz! Arabanın anahtarını kaybettim.

Oh no! I lost the car key.

Arabanın yanında beni bekle!

Wait beside the car for me!

O, arabanın altından çıktı.

He got out from under the car.

Biz arabanın çalıştığını gördük.

We saw the car start.

Bu arabanın kliması yok.

This car has no air conditioning.

Bu arabanın rengini beğeniyorum.

I like the color of this car.

Tom arabanın kaputunda oturuyordu.

Tom was sitting on the hood of the car.

Arabanın neredeyse benzini bitti.

- The car's almost out of gas.
- The car is almost out of gas.

O arabanın sahibi kim?

Who owns that car?

Polis arabanın plakasını doğruladı.

The police verified the car's license plate.

Onlar arabanın arkasında öpüştüler.

They kissed in the back of the car.

Bu arabanın modası geçmiş.

This car is out of date.

Bu arabanın kullanımı kolay.

This car is easy to handle.

Arabanın dört tekerleği vardır.

An automobile has four wheels.

Tom, arabanın kontrolünü kaybetti.

Tom lost control of the car.

Yeni arabanın tadını çıkar.

Enjoy your new car.

Tom arabanın kilidini açtı.

Tom unlocked the car.

Lütfen arabanın klimasını kapat.

Please turn off the car's air conditioning.

Ellerini arabanın üzerine koy.

Put your hands on the car.

Arabanın anahtarını nereye koydu?

Where did he put the car key?

- Bu arabanın tamire ihtiyacı var.
- Bu arabanın onarıma ihtiyacı var.

This car needs repairing.

Arabanın altından bir kedi çıktı.

A cat got out from under the car.

Arabanın yeni bir motoru var.

The car has a new engine.

O arabanın port bagajı var.

That car has a roof rack.

Git ve arabanın yanında dur.

Go and stand next to your car.

O siyah arabanın arkasına saklandı.

He hid behind the black car.

O, o arabanın sahibi mi?

Is he the owner of that car?

Bu arabanın Almanya'da yapıldığını sanmıyorum.

- I don't think that this car was made in Germany.
- I don't think this car was made in Germany.

Durdum ve arabanın geçmesini bekledim.

I stopped and waited for the car to pass.

Arabanın bıraktığı izleri takip ettiler.

They followed the tracks the car had left.

Sanırım arabanın içinde kalmanı söylemiştim.

- I thought I told you to stay in the car.
- I thought that I told you to stay in the car.

Arabanın nesi olduğundan emin değilim.

I'm not sure what's wrong with the car.

Tom arabanın arka koltuğunda uzanıyor.

Tom is lying down in the back seat of his car.

Bir arabanın bir direksiyonu var.

A car has a steering wheel.

Arabanın ön camından Tom'u gördüm.

I saw Tom through the windshield.

Senin arabanın anahtarlarını buldun mu?

Did you find your car-keys?

O arabanın bir turboşarjı var.

His car has a turbocharger.

Tom kutuyu arabanın dışına taşıdı.

Tom carried the box out to the car.

Arabanın neyi olduğunu merak ediyorum.

I wonder what's wrong with the car.

Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.

- The policemen fired at the car's tires.
- The policemen shot at the car's tires.

Tom arabanın sürücü koltuğunda oturuyordu.

Tom was seated in the driver's seat of the car.

Arabanın anahtarlarını nereye koyduğunu görmedim.

I didn't see where you put your car keys.

Tom kayakları arabanın üstüne koydu.

Tom put the skis on top of the car.

Tom bavulunu arabanın bagajına koydu.

Tom put his suitcase in the trunk of the car.

Tom yeşil arabanın arkasına gizlendi.

Tom hid behind the green car.

Polis arabanın sahibini bulmayı başardı.

The police managed to track down the owner of the car.

Arabanın bir adama çarptığını gördüm.

I saw the car hit a man.

Çoğu arabanın şaffaf camı var.

Most cars have clear glass.

Arabanın içinde biri yaralandı mı?

Was anyone injured inside the car?

Tom kafasını arabanın çatısına çarptı.

Tom bumped his head on the roof of the car.

Bu arabanın tamire ihtiyacı var.

This car needs repairing.

Tom bir arabanın arkasında eğildi.

Tom ducked behind a car.

Bu arabanın bir alarmı var.

This car has an alarm.

Bu arabanın bir çakmağı var.

This car has a cigarette lighter.

Tom arabanın çatısına başını çarptı.

- Tom bumped his head on the roof of the car.
- Tom hit his head on the roof of the car.

Arabanın mülkiyetini eşime transfer ettim.

I transferred ownership of the car to my spouse.

Bu arabanın zor kullanımı olmalı.

This car must have had tough usage.

Bu arabanın fiyatı çok yüksek.

The price of this car is very high.

Arabanın bagajında bir ceset var.

There's a body in the trunk of the car.

Arabanın sola dönüş sinyali bozuktu.

The car's left-turn signal was broken.

Arabanın lastikleri kuru çamurla kaplanmıştı.

The car's tires were caked with dried mud.

Sen arabanın farlarını açık bıraktın.

You left the car headlights on.

Tom arabanın geri geldiğini duydu.

Tom heard the car coming back.

Tom arabanın arkasına geçip itti.

Tom got behind the car and pushed.

Tom, arabanın kapısını parmağıyla kapattı.

Tom shut the car door on his finger.

Arabanın camını kırıp çantayı aldılar.

They broke the car's window and took the bag.

Senin yeni arabanın rengini beğeniyorum.

I like the color of your new car.