Translation of "Arkasında" in English

0.007 sec.

Examples of using "Arkasında" in a sentence and their english translations:

Bahçe evin arkasında.

The garden is behind the house.

Tom'un elleri arkasında.

Tom's hands are behind his back.

Tom çalışmalarının arkasında.

Tom is behind in his studies.

Tuvalet merdivenin arkasında.

The toilet is behind the staircase.

Ambarın arkasında saklanıyorum.

I've been hiding behind the barn.

Tom, Mary'nin arkasında.

Tom is behind Mary.

Tom bunun arkasında.

Tom is behind this.

Tuvaletler merdivenlerin arkasında.

The toilets are behind the stairs.

Tom'un arkasında oturuyordum.

I was sitting behind Tom.

Kapının arkasında saklanıyordu.

He was hiding behind the door.

- Ay, bulutların arkasında görünmez.
- Ay, bulutların arkasında gözükmez.

The moon is invisible behind the clouds.

- Çocuklar evin arkasında oynuyorlar.
- Çocuklar evin arkasında oynuyor.

Children are playing behind the house.

- Tom minibüsün arkasında uyudu.
- Tom minivanın arkasında yattı.

Tom slept in the back of the minivan.

Ay, dağların arkasında kaybolurken...

As the moon sinks below the mountains...

Arkasında ise iz kalıyor

there is a trail behind

Genellikle arkasında bıraktığı koma

the coma that he usually leaves behind

O, annesinin arkasında durdu.

He stood behind his mother.

Çantalar onun arkasında yığıldı.

The bags were piled up behind him.

Perdenin arkasında saklandığını biliyorum.

- I know you are hiding yourself behind the curtain.
- I know that you are hiding yourself behind the curtain.
- I know you're hiding behind the curtain.
- I know that you're hiding behind the curtain.

Tebessümün arkasında üzüntüsünü sakladı.

He hid his sadness behind a smile.

Şemsiyemi taksinin arkasında unuttum.

I left my umbrella behind in the taxi.

O, duvarın arkasında duruyor.

He's standing behind the wall.

Tom, Mary'nin arkasında durdu.

Tom stood behind Mary.

Tom kapının arkasında saklanıyor.

Tom is hiding behind the door.

Tom'un arkasında birisi var.

There's someone behind Tom.

Perdenin arkasında kim saklanıyor?

- Who is hiding behind the curtain?
- Who's hiding behind the curtain?

Bunu kilerin arkasında buldum.

I found this in the back of the pantry.

Tom ağacın arkasında saklandı.

Tom hid behind the tree.

Tom Mary'nin arkasında yürüyor.

Tom is walking behind Mary.

Tom odanın arkasında duruyor.

- Tom is standing in the back of the room.
- Tom is standing at the back of the room.

Birisi duvarın arkasında duruyor.

Someone is standing behind the wall.

Bütün bunların arkasında mısın?

Are you behind all of this?

O, sandalyenin arkasında durdu.

He stood behind the chair.

O, kapının arkasında duruyordu.

He was standing behind the door.

Kanepenin arkasında cüzdanını buldum.

I found your wallet behind the sofa.

Bunun arkasında olduğunu biliyordum.

I knew you were behind it.

Kapının arkasında ne var?

What's behind the door?

Tom parmaklıkların arkasında olmalı.

Tom should be behind bars.

Tom karavanın arkasında uyuyor.

Tom is asleep in the back of the van.

Bunun arkasında olduğunuzu biliyordum.

I knew you were behind this.

Biz salonun arkasında oturduk.

We sat at the back of the hall.

Güneş bulutların arkasında parlar.

The sun is shining behind the clouds.

Tom kutuların arkasında çömeldi.

Tom crouched down behind the boxes.

Tom Mary'nin arkasında duruyordu.

Tom was standing behind Mary.

Tom masasının arkasında oturdu.

Tom sat down behind his desk.

Tom kapının arkasında eğildi.

Tom ducked behind the door.

Tom Mary'nin hemen arkasında.

Tom is right behind Mary.

Onların arkasında biri var.

There's someone behind them.

Onun arkasında biri var.

There's someone behind him.

Onlar arabanın arkasında öpüştüler.

They kissed in the back of the car.

Tom evin arkasında kayboldu.

Tom disappeared behind the house.

Ahır çiftlik evinin arkasında.

The stable is behind the farm house.

Tom'un elleri arkasında bağlı.

Tom's hands are tied behind his back.

O, şemsiyesini arkasında bıraktı.

She has left her umbrella behind.

Tom kapının arkasında saklanıyordu.

Tom was hiding behind the door.

Tom kapının arkasında saklandı.

Tom hid behind the door.

Tom'un elleri arkasında bağlıydı.

Tom's hands were tied behind his back.

Tom parmaklıklar arkasında tutulmalıdır.

Tom should be kept behind bars.

Oditoryumun tam arkasında oturduk.

We sat in the very back of the auditorium.

Güneş ormanın arkasında battı.

The sun set behind the forest.

Tom annesinin arkasında durdu.

Tom stood behind his mother.

Tom barların arkasında kalıyor.

Tom remains behind bars.

Tom kanepenin arkasında saklanıyor.

Tom is hiding behind the couch.

Bunu evinin arkasında buldum.

I found this behind your house.

Dolunay bulutların arkasında kayboldu.

The full moon just disappeared behind the clouds.

Tom şimdi parmaklıklar arkasında.

- Tom is now behind bars.
- Tom is behind bars now.

Sami şimdi parmaklıkların arkasında.

Sami is behind bars now.

Tom annesinin arkasında saklandı.

Tom hid behind his mom.

Tom, kilisenin arkasında oturuyordu.

Tom sat in the back of the church.

Tom sınıfın arkasında oturdu.

Tom sat in the back of the classroom.

Perdenin arkasında biri saklanıyor.

- Someone is hiding behind the curtain.
- Somebody is hiding behind the curtain.

Birisi perdenin arkasında saklanıyor.

- Someone is hiding behind the curtain.
- Somebody is hiding behind the curtain.

Tom tezgahın arkasında duruyordu.

Tom was standing behind the counter.

Başımın arkasında gözüm var.

I’ve got eyes on the back of my head!

Bir çalının arkasında gizleniyordu.

He was hiding behind a bush.

Genelde sınıfın arkasında oturur.

He usually sits in the back of the classroom.

Tüm gün sahne arkasında oturdum,

with some of the most famous pro wrestlers in the world,

Ama... sözünün arkasında durabiliyor mu ?

But… can he stick to his words?

Evimin arkasında bir kilise var.

There is a church at the back of my house.

Evimin arkasında bir bahçe var.

There is a garden at the back of my house.

Evimizin arkasında bir kulübe var.

There is a hut at the back of our house.

Evin arkasında bırakılan kedisini düşündü.

She thought of her cat left behind at home.

Arkasında zengin bir destekleyicisi var.

He has a wealthy supporter behind him.

Ahır çiftlik evinin tam arkasında.

The stable is right behind the farm house.

Güneş bir bulutun arkasında kayboldu.

The sun disappeared behind a cloud.

Onun kafasının arkasında gözleri var.

He has eyes at the back of his head.

Tiyatronun arkasında bir otopark var.

There is a parking lot behind the theater.

Tom arkasında bir şey saklıyordu.

Tom was hiding something behind his back.

Gerçekten otobüsün arkasında oturmak istemiyorum.

I really don't want to sit in the back of the bus.

Evin arkasında bir bahçe var.

There is a garden behind the house.

Tom kızakta Mary'nin arkasında oturdu.

Tom sat on the sled behind Mary.

Evimizin arkasında bir bahçe var.

There is a garden at the back of our house.