Translation of "Iki" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "Iki" in a sentence and their chinese translations:

İki artı iki, dörde eşittir.

二加二等於四。

İki kere iki dört eder.

二乘以二等于四。

- İki koşulum var.
- İki şartım var.

我有兩個條件。

İki kızım ve iki oğlum var.

我有兩個女兒和兩個兒子。

İki kızımız ve iki oğlumuz var.

我們有兩個女兒和兩個兒子。

- Benim iki kitabım var.
- İki kitabım var.

我有两本书。

- Bizim iki çocuğumuz var.
- İki çocuğumuz var.

- 我们有两个孩子。
- 我們有兩個孩子。

Şimdi gelirim iki yıl öncesininkinin iki misli.

我現在的收入比兩年前多了一倍。

- İki saattir çalışmaktadır.
- O iki saattir çalışıyor.

他学了两个小时。

İki bira lütfen.

请来两杯啤酒。

İki adım ileri.

前進兩步。

Ders iki kolaydır.

第二課很簡單。

İki kulağımız vardır.

我们有两只耳朵。

İki çocuğum var.

我有两个孩子。

İki kek vardı.

那有两块蛋糕。

İki kedim var.

- 我有兩隻貓。
- 我有两只猫。

İki ablam var.

我有两个姐姐。

İki kulağımız var.

- 我們有兩隻耳朵。
- 我们有两只耳朵。

İki arabam vardı.

我有两辆车。

İki çocuk babasıdır.

他是兩個孩子的父親。

İki köprü vardı.

那里有两座桥。

İki arabam var.

我有两辆车。

İki taksi istiyoruz.

我們要兩輛出租車。

- İki yanağına tokat attım.
- İki yanağıma tokat yedim.

我两个脸颊都被打了。

- Mary iki aylık hamile.
- Marie iki aylık gebe.

Marie怀有两个月的身孕。

- Onun iki kız çocuğu var.
- İki kızı var.

他有两个女儿。

- Sadece iki seçeneğin var.
- Sadece iki seçeneğiniz var.

你只有两个选项。

- Senin iki kitabın var.
- Sizin iki kitabınız var.

你有两本书。

- Ben Kyoto'da iki kez bulundum.
- Kyoto'ya iki kez gittim.

我京都去過兩次。

- Sadece iki dolarımız var.
- Bizde sadece iki dolar var.

我們只有兩美元。

- Ben, iki yabancı dil öğreniyorum.
- İki yabancı dil öğreniyorum.

- 我学两种外语。
- 我學兩種外語。

- Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
- Günde iki kez dişlerimi fırçalarım.
- Günde iki defa dişlerimi fırçalarım.

我一天刷兩次牙。

- İki aile o evde yaşıyor.
- O evde iki aile yaşıyor.
- O evde iki aile yaşar.

那房子住了兩家人。

İki erkek kardeşim var.

我有两个兄弟。

Toplantı iki saat sürdü.

這個會議持續了兩個小時。

İstasyon iki mil uzaklıkta.

車站離這裡兩英里遠。

İki kilo elma istiyorum.

我想要兩公斤蘋果。

Zili iki kez çalın.

按两下铃。

İki somun ekmek aldım.

我買了兩條麵包。

Taksi iki yolcu aldı.

這輛計程車載了兩名乘客。

Sözlük iki ciltten oluşur.

那本词典分为两卷。

Sınav iki bölüme ayrıldı.

考試分為兩個部分。

İki gündür yağmur yağmaktadır.

已經下了兩天的雨。

Onlar iki yıllık evliler.

他們已經結婚兩年了。

Sadece iki saat uyudum.

我祇睡了兩小時。

Onun iki kedisi var.

他有两只猫。

İki parça kek vardı.

那有两块蛋糕。

İki fincan kahve içtim.

我拿了兩杯咖啡。

Tom'un iki çocuğu var.

Tom有兩個孩子。

Niçin iki araban var?

他為什麼有兩輛車?

İki şişe sipariş verelim.

咱们点两瓶吧。

Ken iki kedi besler.

肯养了两只猫。

İki adam iş ortaklarıydı.

这两个男人是生意上的合作伙伴。

Dün iki kitap sattım.

昨天我卖了两本书。

İki gün içinde görüşürüz.

后天见。

Yaklaşık iki hafta içinde.

大约两周内。

İki tane ağabeyim var.

我有两个哥哥。

İki kız yeğenim var.

我有两个外甥女。

Bizim iki çocuğumuz var.

我们有两个孩子。

İki tane kitap yazdı.

他写了两本书。

Onların iki gölgesi örtüşüyor.

他们俩的影子重叠在一起。

Bugün iki öğrenci yoktur.

今天有兩個學生缺席。

Kyoto'ya iki kez gittim.

我京都去過兩次。

Ken'in iki kedisi var.

Ken有两只猫。

İki kitabın mı var?

你有两本书吗?

İki hamburger sipariş ettim.

點了兩個漢堡。

Tom, iki kitap yazdı.

汤姆写了两本书。

İki yıldır onu tanımaktayım.

我认识她两年了。

Ben iki gazeteye aboneyim.

我訂閱了兩份報紙。

İki saattir ders çalışmaktayım.

我已經讀了兩個小時的書了。

Kyoto'da iki kez bulundum.

我京都去過兩次。

Biz iki kıza sahibiz.

- 我们有两个女儿。
- 我們有兩個女兒。

Konferans iki saat sürdü.

這場演講持續了兩個小時。

İki dedektif şüpheliyi izledi.

两个侦探跟着嫌疑人。

İki oğlan kavga ediyor.

两个男孩儿吵起来了。

Onun iki arabası var.

他有辆车。

Her iki kardeş müzisyendir.

两兄弟都是音乐家。

Ben on iki yaşındayım.

我十二岁了。

Benim iki kedim yok.

我没有两只猫。

Oradaki iki kadın kim?

那边的两位女士是谁?

Bunu iki kez söylemeyeceğim.

我不会再说了。

İki tane oğlum var.

我有兩個兒子。

Köyde iki inek var.

村里有两头母牛。

İki gün geç döndüm.

他晚回来了两天。

O iki gündür dinleniyor.

他休息两天。

Buradan parka iki mildir.

從這裡到公園距離兩英里。

Hava iki gündür rüzgarlı.

已经刮风两天了。

Benim iki kitabım var.

我有两本书。

İki sütlü kahve, lütfen.

请来两杯奶咖。

Zaten iki saattir buradayım.

我在這裡已經兩個小時了。

İpi iki eliyle kavradı.

他用兩隻手抓住了繩子。