Translation of "Sıfır" in English

- 10 artı 10 eşittir 100.
- Bir-sıfır artı bir-sıfır eşittir bir-sıfır-sıfır.

10 plus 10 equals 100.

Sıfır riskli kararlarla başlayalım.

Let's start with no-stakes decisions.

Diğer dinlere saygısı sıfır!

respect for other religions is zero!

Sıfır birden önce gelir.

Zero comes before one.

Sıfır, birden önce gelir.

Zero comes before one.

Suyun sıfır kalorisi vardır.

- Water has zero calories.
- Water has no calories.

Sıfır özel bir sayıdır.

Zero is a special number.

Bu sıfır anlamına gelir.

- This means nil.
- This doesn't mean anything.

"Kaç paran var?" "Sıfır."

"How much money do you have?" "Zilch."

Apple yılda sıfır telefon satıyor.

Apple is selling zero phones a year.

"2010"'da iki sıfır vardır.

There are two zeroes in "2010".

Sıfır birden önce gelen şeydir.

Zero is what comes before one.

Hiç, sıfır, çok zamanımız yok.

Nothing, zero; we don't have a lot of time.

Su sıfır santigrat derecede donar.

- Water freezes at 0 degrees Centigrade.
- Water freezes at zero degrees Celsius.
- Water freezes at 0º C.

Bağnazlık için sıfır toleransımız var.

We have zero tolerance for bigotry.

Ben de sıfır randevu icat ettim.

So I invented the zero date.

Ve dünyada sıfır nükleer savaş gibi.

and Global Zero for nuclear war.

Hiç gelmedi derseniz sıfır frank kazanırsınız.

If you say you had zero, you get paid zero francs.

Hiç kimse o testten sıfır almadı.

Nobody got zero in that test.

Tom'un okulunun sıfır tolerans politikası vardır.

Tom's school has a zero-tolerance policy.

Su sıfır derecede donar, değil mi?

Water freezes at zero degrees Celsius, doesn't it?

2010 sayısında iki tane sıfır vardır.

- There are two zeros in the number "2010."
- There are two zeroes in "2010".

Senin odan, 504: beş-sıfır-dört

Your room number is five hundred four: five-oh-four.

Bu bir sıfır toplamlı oyun değil.

It's not a zero-sum game.

Tom'un bize yardım etme ihtimali sıfır.

- There's no chance Tom will help us.
- There's no chance that Tom will help us.

Su sıfır santigrat derecede donar, değil mi?

Water freezes at zero Celsius, right?

Bu okulun bir sıfır tolerans politikası vardır

This school has a zero-tolerance policy.

Sıfır yerçekimi altında bir dizi deney gerçekleştirdiler.

They conducted a series of experiments under zero gravity.

Su sıfır derecede donar, doğru değil mi?

Water will freeze at zero Celsius, right?

Mutlak sıfır, mümkün olan en düşük sıcaklıktır.

Absolute zero is the lowest possible temperature.

Küçük ve sıfır riskli kararların üstesinden geldiğiniz için

Now that you tackled low-stakes and no-stakes decisions,

Sıfır randevu bir içecek ve bir saat demek.

The zero date is one drink, one hour.

Ama bekleyin, R-sıfır (bulaşma) sayılarına geri dönelim.

But wait, let’s go back to those R-naught numbers again.

Spor kıyafeti, buram buram ter, sıfır makyajla çıktım karşısına.

just showed up in my gym clothes, hot and sweaty, no make-up.

Sen tekrar sıfır noktasına dönecek olan trajik bir olaysın.

that you're one tragic incident from going back to ground zero.

Saçma sapan görselliği sıfır bir film yaparız diye düşünüyorum

I think we'll make a movie with nonsense visuality

Futbol kulübünün hakem hatası konusunda sıfır tolerans politikası vardır.

The football club has a zero tolerance policy on referee abuse.

"Sıfır santigrat derece! Yüksek ateşim var." "Zavallı Bay Snowman."

"Zero degrees Celsius! I've got a high fever." "Poor Mr. Snowman."

Zika (virüs) 6.6'ya kadar bir R-sıfır değerine sahip.

Zika? It has an R-naught of up to 6.6.

- Su 0 santigrat derecede donar.
- Su sıfır santigrat derecede donar.

- Water freezes at 0 degrees Centigrade.
- Water freezes at zero degrees Celsius.
- Water freezes at 0º C.
- Water freezes at 0° C.

Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.

That number is called a disease's "basic reproduction number," or R-naught.

Sıfır, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

Zero, one, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.

- Yeni bir araba aldım. Sıfır aldım.
- Yeni bir araba aldım. Yeni aldım.

I bought a new car. I bought it new.

Ev telefonumun numarası, alan kodu iki sıfır bir, bir iki üç dört beş altı yedi.

My home phone number is, area code two-oh-one, one-two-three, four-five-six-seven.