Translation of "Rahatlama" in English

Bu bir rahatlama.

- That's a relief.
- That's nice to hear.
- That's a relief to hear.

O bir rahatlama.

It's a relief.

Rahatlama yok mu?

There's no relief?

Bu bir rahatlama olur.

That would be a relief.

Bu büyük bir rahatlama.

That's a huge relief.

Yoksa bir rahatlama mı hissettirir?

Or would it feel like a relief?

Ağrı olmadan hiçbir rahatlama olamaz.

There can be no relief without pain.

Sanırım bu rahatlama hissini biliyorum.

I think I know this feeling of relief.

Sanırım bu rahatlama hissine inanıyorum.

I believe I know this feeling of relief.

Bu rahatlama hissini bildiğimi düşünüyorum.

I imagine I know this feeling of relief.

Tom büyük bir rahatlama nefesi verdi.

Tom let out a big sigh of relief.

Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.

I just want a little more relaxation.

Bir hafta sonra büyük bir rahatlama yaşadım.

The big relief came a week or so later,

Yaşlı kadın bir rahatlama iç çekişiyle gülümsedi.

The old woman smiled with a sigh of relief.

Bu rahatlama duygusunu biliyorum diye hayrete düşüyorum.

I fancy I know this feeling of relief.

Dışarıda bir kez derin bir rahatlama nefesi verdim.

Once outside, I gave a deep sigh of relief.

Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.

Aspirin can provide quick relief for a headache.

Karar okunduktan sonra Tom büyük bir rahatlama hissetti.

Tom felt great relief after the verdict was read.

Yan etkisi olmadan aylarca süren ani bir rahatlama sağlıyordu.

immediate relief that last for months, without side effects,

Ama en tepede hiçbir rahatlama ve hayır bulmazlar. Su.

But at the top they find no relief and no water.

Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.

The welcome relief of her mother’s comfort... and much-needed milk.

Cuma geldiğinde benim rahatlama ve hafta sonunun keyfini çıkarma zamanım.

When Friday comes around, it's time for me to let my hair down and enjoy the weekend.

- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
- Sami, Leyla'ya bazı gevşeme egzersizleri gösterdi.

Sami showed Layla some relaxation exercises.