Translation of "Paylaşacak" in English

0.004 sec.

Examples of using "Paylaşacak" in a sentence and their english translations:

Tom paylaşacak.

Tom will share.

Bunu paylaşacak mısınız?

Are you going to share that?

Bunu paylaşacak mısın?

Are you going to share that?

Paylaşacak hiçbir şeyim yok.

I have nothing to share.

Paylaşacak bazı iyi haberlerim var.

I have some good news to share.

Seninle paylaşacak bir kozum var.

- I have a bone to pick with you.
- I have a crow to pluck with you.

Bizim paylaşacak bir şeyimiz var.

We have something to share.

O seninle paylaşacak kozu olduğunu söylüyor.

He says he has a bone to pick with you.

Sadece bizimle paylaşacak deneyiminiz olup olmadığını merak ediyordum.

I was just wondering if you have any experiences you would like to share with us.

Tam sevinç değerini elde etmek için, onu paylaşacak birisine sahip olmalısınız.

To get the full value of joy, you must have someone to divide it with.