Translation of "Muhabbet" in English

0.007 sec.

Examples of using "Muhabbet" in a sentence and their english translations:

- Şu iki muhabbet kuşuna bak.
- Şu iki muhabbet kuşuna bakın.

Look at those two lovebirds.

Onlar iki muhabbet kuşu gibi.

- They're like two lovebirds.
- They stick together like glue.

Evde iki muhabbet kuşum var.

I have two parakeets at home.

Komşularımla sıradan muhabbet mi edeceğim?

Having mundane, small talk with my neighbors?

Ben şanslı bir muhabbet kuşuyum, değil mi?

I am a lucky budgie, aren't I?

Hadi, sobanın etrafında oturalım ve muhabbet edelim.

Let's sit around the stove and have a chat.

- Tom'la sohbet etmeye gidelim.
- Tom'la muhabbet etmeye gidelim.

Let's go have a chat with Tom.

Sadece muhabbet etmek için mi buraya geldiğimi düşündün?

Did you think I came here just to pass the time of day?

- Aşinalık ırkları hor görür.
- Çok muhabbet tez ayrılık getirir.

Familiarity breeds contempt.

- Sami, Leyla ile muhabbet ediyor.
- Sami, Leyla ile konuşuyor.

Sami has been talking to Layla.

- Komşumla ilginç bir sohbet yaptım.
- Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.

I had an interesting conversation with my neighbor.

- Küçük konuşmada berbatım.
- Havadan sudan muhabbet açma yönüm çok zayıftır.

I'm terrible at small talk.