Translation of "Edelim" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Edelim" in a sentence and their japanese translations:

Hareket edelim! Hareket edelim!

行こう ほら

Devam edelim.

進もう

Devam edelim!

行くぞ

Acele edelim.

急ぎましょう。

Yola devam edelim.

進もう

Tamam, devam edelim!

進もう

Pekâlâ, hareket edelim!

先に進むぞ

Tamam, devam edelim.

移動しよう

Hadi devam edelim.

行くぞ

Saatlerimizi senkronize edelim.

我々の時計をあわせよう。

Makineyi analiz edelim.

その機械を分解してみよう。

Günümüzü gün edelim!

道楽しよう。

Hadi dans edelim.

さあ踊ろう。

Birbirimize yardım edelim.

お互いに助け合いましょう。

Dans edelim mi?

一緒に踊りませんか?

Taşınmaya devam edelim.

動き続けましょう。

Hadi dua edelim.

お祈りしましょう。

Haydi paydos edelim.

- 今日は終わりにしましょう。
- 今日はここまでにしておこう。
- 今日の仕事は終わりにしましょう。
- さぁ、一日を終わりとしましょう。
- 今日はここまでにしよう。

Hepimiz dua edelim.

みんなで祈ろう。

Tamam, yola devam edelim.

よし 進もう

Tamam, hadi devam edelim.

よし 行こう

New York'a seyahat edelim.

ニューヨークへ旅行しようよ。

Pekala, paydos edelim mi?

そろそろお開きにしよかー。

Hepimiz birlikte dua edelim.

みんなで祈ろう。

Dans edelim, ne dersin?

踊りましょうか。

Haydi çocuklar, acele edelim.

さあ君たち急いで!

Sonuna kadar mücadele edelim.

最後まで戦い抜こう。

Karar verip yola devam edelim.

決断(けつだん)して進もう

Mücadele mi edelim, yüzelim mi?

戦うか浮かぶか

Şarkı söyleyelim ve dans edelim.

- 歌ったり踊ったりしましょう。
- 歌って踊ろう!

Onu daha sonra kontrol edelim.

あとでチェックしよう。

O dükkânı da kontrol edelim.

あっちの店も見てみよう。

Yarın bazı tapınakları ziyaret edelim.

明日は、寺巡りをしよう。

Otobüse yetişebilmek için acele edelim.

バスに間に合うように、急ごうよ。

Fazla zamanımız yok, acele edelim.

時間がない、急ごう。

Detayları daha sonra organize edelim.

細かいところは後で決めましょう。

Tom'u partimize davet edelim mi?

パーティーにトムを招待するのはどうかしら?

Kahve içerken sohbet edelim mi?

コーヒーを飲みながらそれについて話しましょうか。

Birbirimizle temasta kalmaya devam edelim.

- お互いに連絡を取り合いましょう。
- お互いに連絡を取りましょう。

Tamam, buradan çıkıp aramaya devam edelim.

ここから出よう

Tüm yapay zekâ uygulamasına dâhil edelim.

AIを導入した職場に築きましょう

Güçsüz kaldım demektir. Denemeye devam edelim.

俺は無力だ 続けよう

Bu hafta sonu büyükbabamı ziyaret edelim.

週末におじいちゃんに会いに行こう。

Akşam yemeğinden sonra oyuna devam edelim.

夕食後またゲームを続けよう。

Öğle yemeğinden sonra oyuna devam edelim.

- 昼食後にゲームを続けよう。
- お昼の後にゲームを続けましょう。

Bir fincan kahve içerken sohbet edelim.

コーヒーを飲みながら話しましょう。

Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.

時間を無駄にしない為に急ごう。

Toplantıya zamanında yetişmek için acele edelim.

- 会議に出るために立ち上がった。
- 会議に間に合うように急ぎましょう。

Burada bırakalım ve yarın devam edelim.

この辺でやめて、つづきは明日やりましょう。

Kapıyı kontrol edelim. Durun. Bir sürgüyle kilitlenmiş!

とびらを調べよう 閉まってる

Ve çok fazla kabuklu. Pekâlâ, devam edelim.

殻だらけだ よし 行こう

Mağaranın derinliklerindeki  kurt izlerini mi takip edelim?

跡を追ってほら穴の奥へ?

İşten konuşmadan önce biraz gevezelik edelim mi?

商談に入る前に、少し雑談でもしましょう。

Hikayeni doğru farz edelim, ne yapmam gerekir?

君の話が本当だとすれば、私は何をすべきだろうか。

Hatalara karşı en üst düzeyde dikkat edelim.

間違いをしないようによくよく注意しよう。

Cevaplarının neden benimkilerden farklı olduğunu kontrol edelim.

どうして君の答えが僕のと違うのか調べてみよう。

- Farz edelim ki doğru.
- Varsayalım ki doğru.

それが真実であると仮定しよう。

Biz uzaktayken komşularımızdan köpeğe bakmalarını rica edelim.

- 隣の人たちに、私たちが留守にしている間、犬の世話をしてくれるように頼みましょう。
- 私たちが留守の間の犬の世話を、近所の人達に頼んでみましょうよ。

Geçen hafta kaldığımız yerden okumaya devam edelim.

先週止めたところからまた読み始めましょう。

Abonelik tutarını doğrudan çocuğun banka hesabına iade edelim.

子供の銀行口座にその料金を そのまま返金することにします

Henüz Bear'dan iz yok! Anlaşıldı! Aramaya devam edelim.

合図はない 捜し続けろ

Bir bardak çay içerken sohbet edelim, değil mi?

- お茶を飲みながら話しませんか。
- お茶を飲みながら話しましょう。

Zamanı boşa harcamayı bırakalım ve bu işe devam edelim.

時間をむだにしないで、この仕事を進めよう。

Hadi hayal edelim ya da ben sizinle sözlü olarak paylaşayım

想像してみましょう お話をお聞かせします

Şimdi güzel bir uyku çekelim ve araştırmamıza sabah devam edelim.

よく眠って 明日もそうさくを続けよう

Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim.

たとえあなたが遠くへ行ってしまっても、電話で連絡をとりあいましょう。

Şu anda tamamen yok olmuş. Aramaya dağın diğer tarafında devam edelim.

完全に消えてしまった 山の反対側を捜そう

- Yürüyüşe çıkmak için tatilden yararlanalım.
- Yürüyüşe çıkmak için tatilden istifade edelim.
- Yürüyüşe çıkmak için tatilden faydalanalım.

休暇を利用してハイキングに行こう。