Translation of "Münakaşa" in English

0.005 sec.

Examples of using "Münakaşa" in a sentence and their english translations:

Hiç münakaşa istemiyorum.

I don't want any hassles.

Ne hakkında münakaşa ettiler.

What did they argue about?

Onlar dün bir münakaşa ettiler.

They had a spat yesterday.

Neredeyse her gün münakaşa ederim.

I argue almost every day.

Önde kim oturacak diye münakaşa ediyorlardı.

They were arguing about who should sit in front.

Tom ve Mary münakaşa etmeye başladılar.

- Tom and Mary began to argue.
- Tom and Mary began arguing.

- Hakkında münakaşa etmeye değmez.
- Hakkında tartışmaya değmez.

- It's not worth arguing about.
- It isn't worth arguing about.

- Münakaşa etmek kimseye bir şey kazandırmamıştır.
- Tartışmak kimseyi bir yere vardırmamıştır.

Arguing never got anyone anywhere.

Hiçbir münakaşa hayrına bitmez, bir noktada illa ki tekrar su yüzüne çıkar.

No controversy is ever over for good. It will always resurface at some point.