Translation of "Tartışmaya" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Tartışmaya" in a sentence and their japanese translations:

- Ben tartışmaya katıldım.
- Tartışmaya katıldım.

私はその討論に加わった。

Tartışmaya katılamadı.

彼は討議に参加することが出来なかった。

O tartışmaya değmez.

議論する価値は殆どない。

Konu tartışmaya değer.

その話題は話し合う価値がある。

Biz tartışmaya katıldık.

私たちはその議論に参加しました。

O, tartışmaya katıldı.

彼はその討論に参加した。

O, tartışmaya katılmadı.

彼はその議論に参加しなかった。

Kendi aralarında tartışmaya başladılar.

彼らは仲間うちでけんかを始めた。

Tartışmaya saatlerce devam ettiler.

彼らは何時間も議論しつづけた。

Onlar bir tartışmaya girdiler.

彼らは討論を始めた。

Bu tartışmaya son verdik.

この討論を終わりにした。

Dün tartışmaya katıldın mı?

昨日の議論には参加しましたか。

Senin kararın bir tartışmaya açık.

君の決定には多少の議論の余地があるね。

Bununla birlikte konu tartışmaya değer.

それでもやはり、その話題は話し合う価値がある。

O geldikten sonra tartışmaya başlayalım.

彼がきてから討議を始めよう。

Onlar hararetli bir tartışmaya girdi.

彼らは激しい議論を始めた。

Onunla tartışmaya çalışmanın faydası yok.

彼と議論しようとしても無駄だ。

Bu tartışmaya bir son verelim.

この論議はやめようではないか。

Ben küçük bir tartışmaya karıştım.

私はくだらない議論に巻き込まれた。

Onun, onunla tartışmaya niyeti yoktu.

彼女は彼とけんかをするつもりはなかった。

O, tartışmaya açık kişi türü değildir.

彼は議論を聞き入れるような人間ではない。

Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.

私は喧嘩を終わらせたい。

Şoförler kaza için kimin suçlanacağını tartışmaya başladı.

運転手たちはその事故でだれが悪いのかについて議論を始めた。

Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.

雄弁なその学者は快く討論に参加してくれた。

O soru doğal olarak tartışmaya davet etti.

その問題は自然に論議を呼びました。

Onlar tartışmaya bir son vermeye karar verdi.

彼らは議論をやめることに決めた。

özgün, tartışmaya yer açan bir amaç benimsemekten geçiyor.

議論の余地がある 特別な目的を 持たせることです

- Senin için barışacağım.
- Senin için tartışmaya son vereceğim.

埋め合わせをしますよ。

Onların hararetli tartışmaya bir son vermek için boşuna uğraştı.

彼は彼らの激論を終わらせようとしたが無駄だった。

Bu sorun çok basit, bu yüzden neredeyse tartışmaya değmez.

この問題は簡単すぎるので議論する価値がほとんどない。