Translation of "Kentten" in English

Arkadaşın kentten ayrıldı.

Your friend left the city.

Ben kentten ayrılıyorum.

I'm leaving town.

Neden kentten ayrılmıyorsun?

Why don't you leave town?

Bu kentten kaç.

Get away from this city.

Küçük ama zengin kentten geliyor.

He comes from a small but wealthy town.

Kentten 10 mil uzakta yaşıyorum.

I live ten miles from the city.

Tornado kentten geçti ve denize yöneldi.

The tornado passed through the city and headed to the sea.

Tom'un şimdiye kadar kentten ayrıldığına oldukça eminim.

I'm pretty sure Tom has left town by now.

- Yarın sabah şehri terk ediyor.
- Yarın sabah kentten ayrılacak.

- He is leaving the city tomorrow morning.
- She is leaving the town tomorrow morning.

- Tom büyük bir şehirden değil.
- Tom büyük bir kentten değil.

Tom isn't from a big city.

Marco ve Maria hangi kentten geliyorlar? Maria ve Marco, Roma'dan geliyorlar.

From which city are Marco and Maria? Maria and Marco are from Rome.

Tom ben ne zaman iş için kentten ayrılsam hep köpeğime bakar.

Tom always takes care of my dog whenever I leave town on business.