Translation of "Uzakta" in English

Uzakta mıydın?

Have you been away?

Ailem uzakta.

My family is far away.

Tom uzakta.

Tom has been away.

Hâlâ çok uzakta.

That is still a long way away.

Baban şimdi uzakta.

Father is away now.

Uzakta arazi gördüm.

I saw land in the distance.

O evden uzakta.

He is away from home.

O, uzakta yaşamıyor.

He doesn't live far away.

Tom çok uzakta.

Tom is too far away.

Tom evden uzakta.

Tom is away from home.

Ne kadar uzakta?

How far is it?

Buradan uzakta yaşamıyorum.

I don't live far from here.

Buradan uzakta yaşamazdım.

I used to live not far from here.

Babam evden uzakta.

Father is away from home.

Uzakta duman gördük.

We saw smoke in the distance.

Çok uzakta yaşıyorum.

I live too far away.

Havaalanı şehirden uzakta.

The airport is far from the city.

Tom uzakta tökezledi.

Tom staggered away.

Oradan uzakta yaşıyor.

She lives far from there.

Tom uzakta çalışıyor.

Tom is working away.

Senden uzakta uyuyorum.

Far away from you, I sleep.

Tom uzakta yaşamıyor.

Tom doesn't live far away.

Birbirimizden uzakta yaşıyoruz.

We live far away from each other.

Onlar millerce uzakta.

They're miles away.

Bu çok uzakta.

It's very far away.

Otelden uzakta değil.

- It isn't far away from the hotel.
- It's not far away from the hotel.

"Tom uzakta." Ne dedin?" "Tom'un uzakta olduğunu söyledim."

"Tom is away." "What did you say?" "I said that Tom is away."

Şehir hastanesinden oldukça uzakta

Quite far from the urban hospital,

Enkaz hâlâ çok uzakta.

That wreckage is still a long way off.

Uzakta bir kasaba gördüm.

I saw a town in the distance.

Uzakta bir ev gördüm.

I saw a house in the distance.

Uzakta bir ışık gördüm.

I saw a light in the distance.

Uzakta bir ada gördük.

We saw an island in the distance.

Uzakta bir kuş gördük.

We saw a bird in the distance.

Uzakta bir kulübe gördük.

I saw a cottage in the distance.

Uzakta kaplanların kükrediğini duyduk.

We heard tigers roaring in the distance.

İstasyona ne kadar uzakta?

How far is it to the station?

Ev iki mil uzakta.

The house is two miles off.

Uzakta bir gemi görebiliyorum.

I can see a ship in the distance.

Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.

He lives far away from his hometown.

O benden uzakta oturdu.

He sat at a distance from me.

Uzakta gök gürlediğini duydum.

I heard it thunder in the distance.

Okulun ne kadar uzakta?

How far away is your school?

Buradan uzakta mı hala?

Is it still far from here?

Sen çok uzakta oturuyorsun.

You live too far away.

Eczane hastaneden uzakta değil.

The pharmacy isn't far from the hospital.

Tom uzakta bir gezide.

Tom is away on a trip.

Tom uzun süredir uzakta.

Tom has been away for a long time.

Tom uzakta Mary'yi gördü.

Tom saw Mary in the distance.

Bir süre uzakta olabilirim.

I could be away for some time.

Tom Mary'den uzakta görünüyordu.

Tom looked away from Mary.

Tom ne kadar uzakta?

How far away is Tom?

Evinize ne kadar uzakta?

How far is it to your house?

O çok çok uzakta.

It's too far away.

Plaj buradan uzakta değil.

The beach isn't far from here.

O ne kadar uzakta?

How much further is it?

Boston'a ne kadar uzakta?

How far is it to Boston?

Çiftliğimiz buradan uzakta değil.

Our farm isn't far away from here.

Tom buradan uzakta yaşamıyor.

- Tom doesn't live far from here.
- Tom lives near here.

Uzakta bir gemi gördük.

We caught sight of a ship in the distance.

Yaklaşık üç metre uzakta.

It's about three meters away.

O buradan uzakta yaşamıyor.

He doesn't live far from here.

Uzakta bir ses duyuyorum.

I hear a sound in the distance.

Uzakta uluyan kurtları duyabiliyorduk.

We could hear wolves howling in the distance.

Metro durağı biraz uzakta.

The metro station is quite far.

Tom evden çok uzakta.

Tom is a long way from home.

Tom çok uzakta yaşamıyor.

Tom doesn't live very far away.

Biz havaalanından uzakta yaşıyoruz.

We live far from the airport.

Noel'e kadar uzakta olacağım.

I'll be away till Christmas.

Tom çok uzakta olamaz.

Tom can't be far away.

O çok uzakta yaşıyor.

He lives a long way away.

Tom iş için uzakta.

Tom is away on business.

Uzakta bir siren duydum.

I heard a siren in the distance.

İstasyon buradan uzakta değil.

- The station is not far from here.
- The station isn't far from here.

O buradan uzakta değil.

- It's not far from here.
- It isn't far from here.

Sidney buradan millerce uzakta.

Sydney is miles away from here.

Keşke çok uzakta olmasan.

I wish you weren't so far away.

Keşke çok uzakta yaşamasan.

I wish you didn't live so far away.

Tom buradan uzakta yaşamaktadır.

Tom lives a long way from here.

Tom üç gündür uzakta.

Tom has been away for three days.

Okulun buradan uzakta mı?

Is your school far from here?

O uzakta tatilde olamaz.

She can't be away on holiday.

İstasyon iki metre uzakta.

The station is two meters away.

Brno ne kadar uzakta?

How far is it to Brno?

Tom havaalanından uzakta yaşıyor.

Tom lives far from the airport.

Çiftliğiniz ne kadar uzakta?

How far away is your farm?

Kütüphane ne kadar uzakta?

How far away is the library?

Tom'un uzakta olduğunu biliyorum.

- I know Tom is away.
- I know that Tom is away.

Ben çok uzakta yaşamıyorum.

I don't live very far away.

Postane buradan uzakta mı?

Is the post office far from here?

Tom hâlâ evden uzakta.

Tom is still a long way from home.

Çalıştığım yerden uzakta yaşamıyorum.

I don't live far from where I work.