Translation of "Kararlar" in English

0.025 sec.

Examples of using "Kararlar" in a sentence and their english translations:

Mantıklı kararlar alıyor,

makes rational decisions,

Hızlı kararlar tehlikelidir.

Quick judgements are dangerous.

Bunlar aldığımız kararlar.

These are the decisions we've made.

Bazı kararlar verdim.

I've made some decisions.

Zor kararlar verilmeli.

Tough decisions need to be made.

Hızlı kararlar verme.

Don't make any quick decisions.

Sezgisel kararlar verebiliyorlar.

and not just what product is available.

Nasıl kararlar alıyorsun?

How do you make decisions?

Kolay kararlar yoktu.

There were no easy decisions.

- Acele karar vermeyin.
- Acele kararlar verme.
- Ani kararlar alma.

Don't make any rash decisions.

Farklı kararlar almak için

And without the national registry

Bugün iyi kararlar verdin.

Good decisions today.

Anlamlı kararlar vermesini sağlar.

about the cases that are before them.

Çünkü kararlar ortak alınır

Because decisions are taken jointly

Yönetim önemli kararlar alır.

The administration makes important decisions.

Mali kararlar çok önemlidir.

Financial decisions are very important.

Zor kararlar bizi bekliyor.

Tough decisions lie ahead.

Tom akıllıca kararlar alır.

Tom makes smart decisions.

Bütün gün kararlar veriyorum.

I've been making decisions all day.

Içgüdüsel kararlar vermekte rahattırlar.

they're comfortable making those gut decisions.

Hızlı kararlar vermeyi reddetti.

He refused to make quick decisions.

Kararlar veren kişi benim.

I'm the one who makes the decisions.

Bu kararlar nasıl alınır?

How are these decisions made?

Tom iyi kararlar alıyor.

Tom is making good decisions.

Tom kötü kararlar aldı.

Are you sure you want this one?

Çok sağlıklı kararlar veremiyorum.

I can't make very sound decisions.

Eskiden basit olan kararlar bile

like choosing a restaurant or making everyday purchases,

Tom birçok akıllıca kararlar aldı.

Tom made a lot of smart decisions.

İnsanlar bazen mantıksız kararlar verirler.

People sometimes make illogical decisions.

Bunlar yalnız vermek istediğim kararlar.

These are decisions I want to make alone.

Tom'un bazı kararlar alması gerekir.

Tom needs to make some decisions.

Tom bazı kararlar vermek zorunda.

Tom has got to make some decisions.

Yeni politika üzerine kararlar alıyorlar.

They make decisions on new policy.

Bir sürü aptalca kararlar veririm.

I make a lot of stupid decisions.

Tom kararlar vermede zorluk çekiyor.

Tom has difficulty making decisions.

Biz bazı kötü kararlar verdik.

We made some poor decisions.

Bazen insanlar yanlış kararlar verirler.

Sometimes people make wrong decisions.

Keşke daha iyi kararlar verseydik.

I wish we had made some better decisions.

Başkan Truman zor kararlar almalıydı.

President Truman had to make a difficult decision.

Tom hızlı kararlar vermeye alışkındır.

Tom is used to making quick decisions.

Bazı zor kararlar vermek zorundayız.

We have to make some tough decisions.

Kararlar nasıl ve nerede alınacak?

How and where are decisions going to be made?

Ben zor kararlar vermeye alışkınım.

I'm used to making difficult decisions.

Tom bazı kötü kararlar aldı.

Tom has made some bad decisions.

Tom bazı berbat kararlar aldı.

Tom has made some terrible decisions.

Bazı zor kararlar almam gerekiyordu.

I had to make some difficult decisions.

Bu, akıllıca kararlar vermezseniz çöl sıcağının

So this is a good reminder of how dangerous the desert heat can be,

Planın hakkında acele etmeden kararlar alıyorum.

I've been having second thoughts about your plan.

Bu, işinizle ilgili aldığınız yanlış kararlar

it could be making a poor business decision,

Tom kesinlikle anlık kararlar vermede iyidir.

Tom certainly is good at making snap decisions.

Bizim daha iyi kararlar almamız gerekiyor.

We need to make better decisions.

Leyla yaşamında bazı korkunç kararlar verdi.

Layla has made some horrible decisions in her life.

Leyla hayatında bazı korkunç kararlar aldı.

Layla made some terrible decisions in her life.

Sami'nin bazı kötü kararlar vermesi gerekiyordu.

Sami needed to make some bad decisions.

Tom'un bazı zor kararlar alması gerekiyor.

Tom needs to make some tough decisions.

Güvendiğimiz bilgilere dayanarak kararlar veririz, değil mi?

We make decisions based on the information we trust, yeah?

Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.

Make smart decisions, and we'll make it out of here together.

Akıllıca kararlar vermek ve kararlı olmak gerekir.

It takes smart decisions and determination.

Tom'a benim için kararlar vermesine izin vermem.

I don't let Tom make decisions for me.

Daha çok düşünün ve sonra kararlar verin.

Think more and make decisions after.

Tom bazı zor kararlar vermemize yardım etti.

Tom has helped us to make some tough decisions.

Tom son zamanlarda korkunç bazı kararlar aldı.

Tom has made some horrible decisions recently.

Daha kolay hâle getirmek istediğiniz kararlar için düzenleyin.

Design to make the choices you wish to make easier.

Burada kaybolmak çok kolay. Akıllıca kararlar vermemiz gerekiyor.

It's so easy to get lost down here. So, we've got to make smart decisions.

Maria sonuçları unutarak her zaman aceleci kararlar veriyor.

Maria is always making hasty decisions, forgetting about the consequences.

O, dürüst, güçlü ve kararlar vermek için istekliydi.

He was honest, strong, and willing to make decisions.

- Tom son zamanlarda çok kötü kararlar verdi.
- Tom bu aralar çok yanlış kararlar alıyor.
- Tom son günlerde çok hatalı kararlarda bulundu.

Tom has made some very bad decisions recently.

Biz herhangi önemli kararlar vermeden önce birbirimize danışmamız gerektiğini düşündüm.

- I thought we agreed to consult each other before we made any major decisions.
- I thought that we agreed to consult each other before we made any major decisions.

Yeni yıl bahanesiyle ocakta alınan kararlar genellikle şubatta bozulmuş olur.

New Year's resolutions made in January are often broken by February.

Ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.

the trail ahead is gonna be full of challenging obstacles, requiring tough decisions.

- Hayat bir dizi karardır.
- Yaşam bir dizi karardır.
- Hayat kararlar dizisidir.

Life is a series of decisions.

Ama bugün çok iyiydiniz. Yoğun baskı altında bile çok iyi kararlar verdiniz.

But you've done well today. You've made some good decisions, often under pressure.

Sistemin ne kadar bozuk olduğunu ve kritik kararlar için ne kadar az veri

when I realized through my research how broken the system was