Translation of "Perde" in English

Perde kalktı.

The curtain rose.

Perde tutuştu.

- The curtain caught fire.
- The curtain caught on fire.

Perde henüz kalkmadı.

The curtain has not yet risen.

Perde ateş aldı.

The curtain caught fire.

Perde ne renk?

What color is the curtain?

Perde arası ne zaman?

When is the intermission?

Perde kapanır kapanmaz oldu.

It happened just when the curtain was falling.

Perde açıldığında, sahne karanlıktı.

When the curtain went up, the stage was dark.

Kapıyı örten bir perde vardı.

There was a curtain which was covering the door.

Yeni perde çubuklarına ihtiyacımız var.

We need new curtain rods.

Perde kalktı ve performans başlamıştı.

The curtain was up and the performance had started.

Bu perde, ince malzemeden yapılır.

This curtain is made of fine material.

Pencerenin üzerine bir perde astı.

She hung a curtain over the window.

Işıklar söndü ve perde yükseldi.

The lights went down and the curtain went up.

"Bir perde al" "Hangi renk?"

"Buy a curtain." "What color?"

Bir perde satın almam gerek.

I need to buy a curtain.

Perde ya da ritmi ben yaratmıyorum,

I'm not creating the pitches or rhythms,

Tom pencereye koyu bir perde astı.

Tom hung a dark curtain over the window.

Perde düştüğü zaman gergin bir sessizlik vardı.

There was a tense silence when the curtain fell.

Mor bir halı bu kırmızı perde ile gitmeyecek.

A purple carpet will not go with this red curtain.

Perde duvar, düzenli aralıklarla inşa edilmiş yan kuleler tarafından güçlendirilmelidir.

The curtain wall should be strengthened by flanking towers at regular intervals.

- Her şey bitti.
- Perde düştü.
- İşte bu kadardı.
- Hepsi bu kadardı.

The curtain fell.