Translation of "Ayağa" in English

0.018 sec.

Examples of using "Ayağa" in a sentence and their english translations:

- O, ayağa kalktı.
- Ayağa kalktı.

He stood up.

Ayağa kalk!

Straighten up!

Ayağa kalktı.

He stood up.

Ayağa kalkamam.

I can't stand up.

Ayağa kalkıyorum.

- I am standing up.
- I'm standing up.

Ayağa kalk.

Get on your feet.

Ayağa kalkalım.

Let's stand up.

Ayağa kalkmayın.

Don't stand up.

Ayağa fırladım.

I sprang to my feet.

- Ayağa kalkmanızı istiyorum.
- Ayağa kalkmanı istiyorum.

I want you to stand up.

Adam ayağa kalktı.

The man stood up.

Yavaşça ayağa kalktı.

He stood up slowly.

Hemen ayağa kalkamadı.

He wasn't able to stand up at once.

O, ayağa kalktı.

She stood up.

Ayağa kalk, lütfen.

Stand up, please.

Hepimiz ayağa kalktık.

- All of us stood up.
- We all stood up.

Sen ayağa kalkmalıydın.

- You should have stood up.
- You should've stood up.

Ayağa kalkabilir misin?

Can you stand up?

Otur! Ayağa kalkma.

Sit down! Don't stand up.

Ayağa kalkmak istiyorum.

I'd like to stand up.

Tom ayağa fırladı.

Tom jumped to his feet.

İstersen ayağa kalkabilirsin.

You can stand up if you want to.

Güçlükle ayağa kalkabilirim.

I can barely stand up.

Ayağa kalk, Tom.

Stand up, Tom.

O ayağa fırladı.

He jumped to his feet.

Ben ayağa kalktım.

- I got up.
- I stood up.

Ben ayağa kalkacağım.

I am going to stand up.

Tom ayağa kalktı.

- Tom stood up.
- Tom got up.

Sadece ayağa kalk.

Just stand up.

Tom ayağa kalkamaz.

Tom can't stand up.

Lütfen ayağa kalkın.

Please stand up.

Ayağa kalkın çocuklar!

- On your feet, children!
- Children, wake up!
- Get up children!

Ayağa kalkmaya çalıştım.

I tried to stand up.

Tekrar ayağa kalktım.

I stood up again.

Sami ayağa kalktı.

Sami stood up.

Yalpalayarak ayağa kalktım.

I staggered to my feet.

Herkes ayağa kalksın.

All rise.

- Seninle konuşurken ayağa kalk!
- Ben sizinle konuşurken ayağa kalkın!

- Stand up when I am talking to you.
- Stand up when I'm talking to you!

Lütfen hepiniz ayağa kalkın.

So please, I would like you all to stand up.

Odaklanın, herkes ayağa kalksın

Focus, all stand up.

Hepinizin ayağa kalkmasını istiyorum.

So, I want you all to stand up.

Herkes ayağa kalksın, lütfen.

Everyone, please, stand up.

Ayağa kalkmamızın zamanı geldi.

The time has come for us to stand up.

Mayuko alarmda ayağa fırladı.

Mayuko jumped up in alarm.

Ayağa kalktığımda başım döner.

I get dizzy spells when I stand up.

Gözlerindeki yaşlarla ayağa kalktı.

She rose to her feet with tears in her eyes.

O ayağa kalkmaya çalıştı.

He tried to stand up.

Seninle konuşurken ayağa kalk!

- Stand upright when I'm talking to you.
- Stand up when I'm talking to you!

Konuşmak için ayağa kalkmalısınız.

You should stand up to speak.

John Mary'yi ayağa kaldırdı.

John made Mary stand up.

Ayağa kalkmana gerek yok.

- You needn't stand up.
- You don't need to stand up.

Adınız çağrıldığında ayağa kalkın.

Stand up when your name is called.

Tom aniden ayağa kalktı.

Tom stood up suddenly.

Ayağa kalkabilir misiniz, lütfen?

Can you stand up, please?

Ayağa kalktın, değil mi?

You got stood up, didn't you?

Tom ayağa kalkmaya çalıştı.

- Tom tried to stand up.
- Tom tried to get up.

Benimle konuşurken ayağa kalk.

Stand up when you talk to me.

Öğretmen ayağa kalkmamı söyledi.

The teacher told me to stand up.

Onu görünce ayağa kalktı.

Seeing that, he stood up.

Ayağa kalktığımda başım dönüyor.

I get dizzy when I stand up.

Ayağa kalkmakta sorun yaşıyorum.

I'm having trouble standing up.

Tom'un köpeği ayağa kalktı.

Tom's dog stood up.

Tom tekrar ayağa kalktı.

Tom stood up again.

Ayağa kalkar mısınız, lütfen?

Would you stand up, please?

Tom çabucak ayağa kalktı.

- Tom stood quickly.
- Tom got up quickly.

Onların hepsi ayağa kalktılar.

- They all rose.
- Everyone's up.

O, sandalyesinden ayağa kalktı.

He stood up from his chair.

Tom sonunda ayağa kalktı.

Tom finally stood up.

Tom sandalyesinden ayağa fırladı.

Tom jumped up from his chair.

Ayağa kalk ve yürü.

Stand up and walk.

Ayağa kalktığımda, başım dönüyordu.

When I stood up, my head was swimming.

Tom yavaşça ayağa kalktı.

Tom stood up slowly.

Tom Mary'yi ayağa kaldırdı.

Tom made Mary stand up.

Lütfen ayağa kalkar mısın?

Would you please stand up?

Davalı lütfen ayağa kalkın.

The defendant will please rise.

Tom ayağa kalkmamı istedi.

Tom asked me to stand up.

İsminiz söylendiğinde ayağa kalkınız.

Stand up when your name is called out.

Tom ayağa kalktı ve sonra diğer herkes de ayağa kalktı.

- Tom stood up and then everyone else stood up, too.
- Tom stood up and then everybody else stood up as well.

Baştan ayağa tüm kasları etkiliyor.

that affects all of my muscles from head to toe.

Ama sonra Sigismund ayağa kalktı.

But then, Sigismund stood up.

Hepimiz aynı anda ayağa kalktık.

We all stood up at once.

Ayağa kalktı ve şapkasına uzandı.

He stood up and reached for his hat.

İskoçya'dan nefret ediyorsan ayağa kalk!

Stand up if you hate Scotland!

Öğrencilerin hepsi birlikte ayağa kalktı.

All of the students stood up together.

Öğretmen içeri girdiğinde ayağa kalktı.

She stood up when her teacher came in.

O bana ayağa kalkmamı emretti.

He ordered me to stand up.

Öğretmenleri girdiğinde öğrenciler ayağa kalkar.

Students stand up when their teacher enters.

Ayaklarım uyuştu ve ayağa kalkamadım.

My feet went to sleep and I couldn't stand up.

Tom'u selamlamak için ayağa kalktılar.

They got up to greet Tom.