Translation of "Olduğunda" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Olduğunda" in a sentence and their japanese translations:

Olduğunda karar kıldılar

簡単で無駄が少ないと分かり

Hazır olduğunda başlayacağız.

君の準備ができ次第出発しよう。

- Hazır olduğunda size haber vereceğim.
- Hazır olduğunda size bildireceğim.

準備出来たら、知らせますよ。

Boş olduğunda tekrar geleceğim.

君が暇なときにまた来るよ。

Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.

- 危険な状態にあるとき、彼らは逃げます。
- 彼らは危機に瀕すると、逃げる。
- あいつらは危険にさらされると逃げ出すんだ。
- あいつら、危うくなると逃げ出すからな。

İhtiyacın olduğunda yanında olacağım.

まさかの時にはあなたを助けてやろう。

Gerekli olduğunda bana gelebilirsin.

必要な場合には、訪ねていらっしゃい。

Sen hazır olduğunda gideceğiz.

君の準備ができ次第出発しよう。

Lütfen uygun olduğunda gel.

ご都合のよいときにおいでください。

Biraz zamanın olduğunda gel.

時間があるときに来てください。

Kyoto en güzel olduğunda kalabalıktır.

京都は最も美しい時に一番混み合う。

Hava soğuk olduğunda eklemlerim ağrıyor.

気温が下がると関節が痛むんだ。

Boş olduğunda seni görmek istiyorum.

あなたがお暇な時にお会いしたいのですが。

Deprem olduğunda ilk ne yapacaksın?

地震が来たら、真っ先に何をしますか。

Üniversiteden mezun olduğunda, o evlendi.

大学を卒業するとすぐに彼女は結婚した。

Zorlukların olduğunda sana yardımcı olacağım.

君が困った時には僕が助けてあげるよ。

Kızgın olduğunda ona kadar say.

腹が立つときは、10まで数えなさい。

Öğretmen hazır olduğunda bizi arar.

- 先生は用意が出来たら私達を呼んでくれるでしょう。
- 先生は、用意が出来たら、私たちを呼んで下さるでしょう。

Tehlike olduğunda bile sakin kaldı.

彼は危険を前にしても冷静だった。

Köpek mutlu olduğunda kuyruğunu sallar.

犬は嬉しい時に尻尾を振ります。

Ağzın dolu olduğunda konuşmaman gerekir.

口に食べ物を入れて話してはいけません。

Kediler karanlık olduğunda bile görebilir.

- 猫は暗闇の中でもものを見ることができる。
- ネコは暗がりでも物が見える。

O, torunlarıyla birlikte olduğunda mutludur.

彼は孫と一緒のときが一番楽しそうだ。

Lütfen işi uygun olduğunda yap.

あなたのご都合の良い時にその仕事をして下さい。

Lütfen zamanın olduğunda evime uğra.

折りがあったら私の家に立ち寄ってください。

- Kaza olduğunda arabada dört kişi vardı.
- Kaza olduğunda araba dört kişi taşıyordu.

事故を起こしたとき、車には4人が乗っていた。

Hava çok sıcak olduğunda bu yaşanabilir,

かなり暑い時に出るやつさ

Hint parsı söz konusu olduğunda yaralanırsınız.

インドヒョウの例では 負傷者が出ます

Özellikle acelemiz olduğunda otobüsümüz geç gelir.

急いでいる時に限ってバスが遅れる。

Dışarısı sıcak olduğunda yemek pişirmeyi sevmiyorum.

外が暑い時に料理するのは好きではない。

Kızgın olduğunda sık sık küfür eder.

- 腹を立てると彼はよく口汚くののしる。
- 彼は怒るとよく悪態をつく。
- 彼はムカつくとしょっちゅう汚い言葉を吐き散らす。

Emekli olduğunda büyük bir aylık kazanmıyordu.

退職したとき、彼はたいした給料をもらっていなかった。

İlk kez aşık olduğunda kaç yaşındaydın?

初恋は何歳の時でしたか。

Aceleniz olduğunda bu tür şeyler olabilir.

急いでいる時は、そんなことって起こるものです。

Babam boş olduğunda balık tutmaya gider.

父は暇さえあれば釣りに行きます。

Emekli olduğunda onun işini oğlu devraldı.

彼が引退したとき、彼の息子が商売を引き継いだ。

Tablonuz hazır olduğunda biz sizi ararız.

お席のご用意ができましたらお呼びいたします。

Vaktin olduğunda bir bakarsan minnettar olurum.

いつかお時間のあるときにでもご一瞥くだされば幸いです。

Tom'u hiç kızgın olduğunda gördün mü?

トムが怒ってるの見たことある?

Kızgın olduğunda her zaman bana bağırıyor.

彼は怒るといつも私に向かって怒鳴る。

Çok sıcak olduğunda ben onu sevmiyorum.

すごく暑いのは好きじゃない。

O, babası emekli olduğunda işi devralacak.

お父さんが引退なさるときにはあの人が後を継ぐのです。

Bazen çok soğuk olduğunda arabamı çalıştıramıyorum.

ときどき、とても寒いときは、私は車を発進させることができない。

Lütfen sana ihtiyacım olduğunda, yanımda ol.

困った時にいつでも味方になってください。

Kaza olduğunda, otomobilde dört kişi vardı.

事故を起こしたとき、車には4人が乗っていた。

Televizyon 1960'larda ABD'de ilk popüler olduğunda

1960年代アメリカで テレビが最初に人気を博した時

Her adımda savaşmasını, mümkün olduğunda karşı saldırıda

ナポレオンの帝国が崩壊し始めたときでさえ、 ウェリントンの軍隊 が道のあらゆる段階で戦い、可能な限り反撃し

Acelen olduğunda bu tür bir şey olabilir.

急いでいる時は、そんなことって起こるものです。

Tartışma söz konusu olduğunda o hepsinden iyidir.

- 彼は討論となると誰にも劣らない。
- 議論をすることとなると、彼は誰にも負けない。
- ディベートにかけては彼は誰にもひけをとらない。

Bir yangın olduğunda, lütfen bu çıkışı kullanın.

火事の時にはこの出口を使ってください。

Kaza olduğunda neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.

その事故が起こったとき、バスの乗客のほとんどが眠っていた。

O kızlar etrafında olduğunda büyük bir fiyakacıdır.

あいつは、女の子がいるとかっこつけたがるんだから。

Senin için uygun olduğunda beni görmeye gel.

都合の良いときにいつでも会いに来なさい。

Aceleniz olduğunda bu tür bir şey olabilir.

急いでいる時は、そんなことって起こるものです。

O emekli olduğunda Cynthia'nın işini kim devralacak?

シンシアが退職した後、誰が継ぐのかね。

Yemek kötü olduğunda, gerçek bir hayal kırıklığıdır.

食事がまずいと気がめいるよね。

Müsait olduğunda senden dört gözle haber bekliyorum.

できるだけ早いお返事をお待ちしております。

John emekli olduğunda, oğlu onun işini devraldı.

ジョンが引退した時、息子が事業を引き継いだ。

Lütfen sizin için uygun olduğunda beni arayın.

ご都合がよろしければ、いつでもお電話下さい。

Buluşmamız uygun olduğunda lütfen bana bildirir misin?

お会いするのはいつがご都合が良いかお知らせいただけますか。

Günümüz ile 2030 arasında öncelikler olduğunda karar kıldı.

これが現在から2030年までの 優先事項であると合意しました

Farklı insanların yan projesi gibi olduğunda hata yapıyoruz.

私たち全員が 協力して 取り組むべき課題なのです

Senin için uygun olduğunda gel ve beni gör.

君の都合のよいときに遊びにいらっしゃい。

O kızgın olduğunda karısı onu nasıl yöneteceğini bilir.

彼の妻は、彼が怒った時、彼の扱いを知っている。

Senin için uygun olduğunda lütfen beni görmeye gel.

- 都合の良いときに来てください。
- 都合のよろしいときにいらして下さい。

Bir defa onunla konuşma şansın olduğunda ondan hoşlanacaksın.

いったん彼と話したら、きっと彼を好きになるでしょう。

En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda.

少なくとも 仕事の外の領域で 起こることについてはそうです

O, hava güzel olduğunda sık sık balık tutmaya gitti.

天気の良い日曜には彼はよく釣りに行ったものだった。

Tom sarhoş olduğunda ayıkken yemeyeceği bir sürü şeyi yiyecektir.

トムは酔っ払うと、しらふの時には食べないものまでいろいろと食べる。

Sadece yapacak bir şeyim olduğunda, zorunda olmadıklarımı yapmaya hevesliyim.

やるべきことがあるときに限って、やらなくていいことをやりたくなる。

Bu kadar sıcak olduğunda canım bir şey yapmak istemiyor.

この暑さでは何をする気にもなれません。

Babam emekli olduğunda, neredeyse 30 yıl boyunca çalışmış olacak.

私の父は退職するころまでには、ほとんど30年間働いたことになる。

İşler zor olduğunda ya da üzgün olduğunuzda, gökyüzüne bakın.

つらいとき、悲しいときは、空を見上げてごらん。

Ama onu doğru şekilde kullanmayı bilirsek ihtiyacımız olduğunda bizi kurtarabilir.

使い方によっては 危機を救うカギになるんだ

Wellington'un Quatre Bras'taki birliklerine karşı, avantaja sahip olduğunda çok temkinliydi.

カトルブラでのウェリントンの軍隊に対して、彼がアドバンテージを持っていたとき、彼はあまりにも用心深かった。

Hawking, 1962 yılında üniversiteden mezun olduğunda, fizikte doktora yapmaya başladı.

ホーキングは1962年に大学を卒業すると、物理学の博士号を取得するために研究を始めた。

Hava soğuk olduğunda genç insanlar içmekten başka bir şey yapmazlar.

若い者は寒いと酒ばかり飲んでいるよ。

Bu kadar soğuk olduğunda bile neden okul olduğunu merak ediyorum.

こんな寒いのになんで学校あるんだろうね。

Kız kardeşim üniversiteden mezun olduğunda on yıldır İngilizce okuyor olacak.

私の姉は大学を卒業するときには10年英語を勉強したことになります。

Bay Johnson kazandığı paradan dolayı, emekli olduğunda etrafa para saçabilecekti.

ジョンソンさんは蓄えてきたお金で退職してからもぜいたくに暮らせるだろう。

Küçük erkek kardeşim uykulu olduğunda sayıklıyor. En garip şeyleri söylüyor.

うちの弟は、よく寝ぼけて変なことを言い出す。

Evlendiğinde ve çocukların olduğunda lafla peynir gemisi yürümediğini fark edeceksin.

あなたが結婚し子供を持ったら、言葉より実践ということを悟るでしょう。

Gözden uzak olan gönülden de ırak olur. Ayrı olduğunda teması kaybedersin.

去る者は日々に疎しだな。お互いに離ればなれになると、自然と疎遠になるよね。

Onun bir baş ağrısı olduğunda, en ufak ses onu rahatsız eder.

頭が痛い時は、ちょっとした音でも彼女をいらいらさせる。

İyi kaliteli şarap söz konusu olduğunda hiçbir ülke Fransa'ya rakip olamaz.

- 良質のぶどう酒ではフランスに太刀打ちできる国はない。
- 良質なワインでフランスに匹敵するところはない。

Dans etmek söz konusu olduğunda hiç kimse Michael Jackson gibi hareket edemez.

いざ踊るとなるとマイケルジャクソンの右にでるものはいない。

Biraz boş zamanım olduğunda ben her zaman klasik müzik dinlemenin tadını çıkarırım.

- いくらか自由時間があるときは、いつもクラシック音楽を聴くのが楽しみだ。
- 時間があるときには、いつもクラシック音楽鑑賞を楽しんでいる。

- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.

- まさかの時の友は真の友。
- まさかの時の友こそ真の友。

- Bir daha Tokyo'ya geldiğinde umarım görüşürüz.
- Umarım bir dahaki kez Tokyo'da olduğunda seni görürüm.

東京にいらしたときにお会いするのを楽しみにしています。

İlerleme insanların sosyal hayatı söz konusu olduğunda bugüne kadar olduğu gibi, gerçekten çok yavaş olmuştur.

その国民の社会生活に関するかぎりでは、進歩は実に遅々たるものである。

- Ne zaman başı belada olsa onun yanında oldu.
- Her zor durumda olduğunda o yanında oldu.

彼女は彼が困っている時はいつでも彼を助けた。

- Bir aile tartışmamız olduğunda, kocam her zaman benim yerime annesiyle taraftır.
- Aile tartışmamız olduğunda,eşim genellikle benim değil ailesinin tarafında yer alır.
- Ne zaman bir aile tartışmamız olsa kocam benim yerime her zaman annesinin tarafını tutar.

家の中で喧嘩がある時は、いつでも私の夫は私ではなく、自分の母の側につく。