Translation of "Olduğunda" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Olduğunda" in a sentence and their arabic translations:

Olduğunda karar kıldılar

أن تصنع الأقلام على شكل سداسي الأضلاع،

Söz konusu vatan olduğunda

عندما يتعلق الأمر بالوطن

Deprem olduğunda ne yapmalıyız peki

لذا ماذا نفعل عندما يحدث زلزال

Yok olduğunda atmosferimiz yok olacak

عندما يختفي سيختفي الغلاف الجوي

Tom'a hazır olduğunda gidebileceğini söyle.

أخبر توم أنه يمكنه الذهاب عندما ينتهي.

Hava çok sıcak olduğunda bu yaşanabilir,

‫وهذا ما يحدث ‬ ‫عندما ترتفع درجة الحرارة بدرجة هائلة‬

Hint parsı söz konusu olduğunda yaralanırsınız.

‫في حالة الفهد الهندي،‬ ‫فإنك ستتأذى.‬

Dışarısı sıcak olduğunda yemek pişirmeyi sevmiyorum.

لا أحب أن أطبخ عندما يكون الجو حارّاً.

Tom öfkeli olduğunda her zaman bağırır.

توم دائماً يصرخ عندما يكون غاضباً.

Lütfen sana ihtiyacım olduğunda, yanımda ol.

أرجوك قف إلی جانبي عندما أحتاجك.

Mustafa Kemal Atatürk, harp akademisinden mezun olduğunda

عندما تخرج مصطفى كمال أتاتورك في الأكاديمية الحربية

Televizyon 1960'larda ABD'de ilk popüler olduğunda

عندما أصبح التلفاز شائعًا في عام 1960 في الولايات المتحدة،

Hatta Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü belediye başkanı olduğunda

حتى عندما كان إكرام إمام أوغلو عمدة بيليك دوزو

Her adımda savaşmasını, mümkün olduğunda karşı saldırıda

يجب أن يقاتل في كل خطوة على الطريق ، والهجوم المضاد كلما أمكن ذلك ، وعرض المقاومة

"Çocuğunuz silahlı bir intihara tanık olduğunda ne yapmalı?"

أشك أن يحمل أيًا من فصوله عنوان

Piyasa yüksek olduğunda, insanlar her zaman giriş yapar,

عندما يكون السوق مرتفعًا، الناس يدخلون طوال الوقت

Günümüz ile 2030 arasında öncelikler olduğunda karar kıldı.

أن هذه الأهداف لها الأولوية من الآن وحتى عام 2030.

Farklı insanların yan projesi gibi olduğunda hata yapıyoruz.

بدلًا من هذه المهمة التي هي بداخلنا جميعًا ونحتاجُ للقيام به معًا.

Ağırlığını, bina dolu olduğunda taşınan ağırlıktan daha büyük

القوية وحتى الحمل الذي يكون داخل البناء. حيث يعتمد

Sağlık hazineye benzer, kıymeti ise hasta olduğunda anlaşılır.

الصحة كنز لا يعرف قيمته إلا المرضى.

Bu güzelliği bekliyoruz ve bir şey güzel olduğunda biliyoruz.

نحن ننتظر ذلك الجمال، و نحن نعرف متى يكون الشيء جميلا.

En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda.

هذا الأمر متعلق بما يحدث خارج العمل على الأقل.

- Yalnız olduğun zaman sıkılmadın mı?
- Yalnız olduğunda sıkılmaz mısın?

ألا تحس بالملل عندما تكون وحيداً؟

Bu sekiz ekibin hataları konuşmak söz konusu olduğunda diğerlerine kıyasla

لقد وجد بأن هذه الأقسام، كل الثمانية، كانوا مختلفين كليّاً

Ama onu doğru şekilde kullanmayı bilirsek ihtiyacımız olduğunda bizi kurtarabilir.

‫لكن إن عرفنا كيف نستخدمه بشكل صحيح‬ ‫فإنه يستطيع أن ينقذنا في ساعة الحاجة.‬

Wellington'un Quatre Bras'taki birliklerine karşı, avantaja sahip olduğunda çok temkinliydi.

ضد قوات ويلينجتون في Quatre Bras ، كان حذرًا جدًا عندما كان يتمتع بالأفضلية.

Beni düşündüren şey, Vikingler söz konusu olduğunda onları öldürebilirsin ve

ما يجعلني أفكر هو أنه عندما يتعلق الأمر بالفايكنج ، يمكنك قتلهم ، والتحدث

Biraz boş zamanım olduğunda ben her zaman klasik müzik dinlemenin tadını çıkarırım.

أحب دائما أن أستمع للموسيقى الكلاسيكية عندما يكون لدي وقت فارغ.

- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.

- الصديق وقت الضيق.
- الصديقُ وقتَ الضيقِ.