Translation of "Karıncalar" in English

0.005 sec.

Examples of using "Karıncalar" in a sentence and their english translations:

Karıncalar, beyaz karıncalar ve arılar sosyal hayvanlardır.

Ants, termites and bees are social animals.

Karıncalar bunu seviyor

ants love it

Karıncalar gibi çalıştık.

We worked like ants.

Karıncalar şeker severler.

Ants like sugar.

çobanı var kırmızı karıncalar var katil karıncalar var

Shepherds have red ants There are killer ants

Karıncalar bereket olarak görülür.

ants are seen as fertility.

Peki, kim bu karıncalar?

So, who are these ants?

Karıncalar gerçekten bu dünayaya

ants really go to this world

Karıncalar düz mantıkla çalışırlar.

ants work with straight logic.

Karıncalar ise arının düşmanıdır.

ants are the enemy of the bee.

çok kalabalıktır bu karıncalar

these ants are very crowded

Işte bu yüzden karıncalar,

that's why ants,

Atamı biniyor bu karıncalar

these ants are riding an ancestor

Bu karıncalar tırtıla biniyorlar

these ants are riding on a caterpillar

Onun pantolonunda karıncalar var.

He has ants in his pants.

Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.

Ants are swarming around the sugar.

çok garip yaratık bu karıncalar

very strange creature these ants

Karıncalar ve zürafalar uzak akrabadırlar.

Ants and giraffes are distant relatives.

Karıncalar bütün yaz çok çalışır.

Ants work hard all summer.

Karıncalar ve zürafalar uzak kuzenlerdir.

Ants and giraffes are distant cousins.

Termitlere bazen beyaz karıncalar denir.

Termites are sometimes called white ants.

Işte karıncalar bu salgıyı çek seviyor

Here ants love to pull this outbreak

Karıncalar toprağı ısırarak toprağı tükürüğüyle yumuşatıyorlar

ants bite the soil, softening it with saliva

Köleler pek çok karıncalar gibi çalışıyorlardı.

The slaves were working like so many ants.

Karıncalar şeker çubuğuna kadar birbirlerini izledi.

The ants followed each other to candy bar.

Kraliçe karıncayı beslemek için çalışır bütün karıncalar

queen ants trying to feed all ants

Işte karıncalar da bunu yapıyor fakat yemiyorlar

ants do that too but they don't eat

Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.

Ants and bees are examples of industry and harmony.

Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.

Ants have a well-organized society.

Yaz aylarında, karıncalar kış için yiyecek toplarlar.

In the summer, ants gather food for the winter.

Peki ıslanırsa ne olur şeker mi bu karıncalar?

So what happens if it gets wet, sugar or ants?

Diğer karıncalar bu köprünün üzerinden devam ederek tırmanıyor

other ants continue to climb over this bridge

Bir süre sonra karıncalar bu yuvalarını terk ediyor

after a while, ants leave these nests

- Tom'un pantolonunda karıncalar var.
- Tom'un kıçında kurt var.

Tom has ants in his pants.

Acaba karıncalar doğuştan romatizma hastası da olabilir mi ki?

Could ants be congenital rheumatism?

Arkadan gelen karıncalar bu kimyasal izleri takip ederek ilerliyorlar

ants from behind are following these chemical traces

Biz dağ geçişi boyunca pek çok karıncalar gibi süründük.

We crawled like so many ants along the mountain pass.

- Mutfakta karıncalar var. Bir ilaçlamacıyı aramamız gerekiyor.
- Mutfağı karınca basmış. Bir ilaçlamacı çağırmalıyız.

We have ants in the kitchen. We need to call an exterminator.