Translation of "Olduğunda" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Olduğunda" in a sentence and their dutch translations:

Olduğunda karar kıldılar

om een zeshoekig potlood te maken,

Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.

Wanneer ze in gevaar zijn, vluchten ze.

Hazır olduğunda bana bildir!

Laat me maar weten wanneer je klaar bent.

Soğuk olduğunda hoşuma gidiyor.

- Ik vind het fijn wanneer het koud is.
- Ik vind het leuk als het koud is.

Zamanım olduğunda seni arayacağım.

- Ik zal je roepen wanneer ik tijd heb.
- Ik bel je op wanneer ik tijd heb.
- Ik telefoneer je wanneer ik tijd heb.

Hazır olduğunda bana bildir.

- Laat me weten wanneer je klaar bent.
- Laat me maar weten wanneer je klaar bent.

Hava soğuk olduğunda eklemlerim ağrıyor.

Mijn gewrichten doen pijn wanneer het koud wordt.

O olduğunda ben çok gençtim.

Ik was heel jong toen dat gebeurde.

Gitmeye hazır olduğunda beni ara.

- Bel me als je klaar bent om te gaan.
- Bel me als u klaar bent om te gaan.
- Bel me als jullie klaar zijn om te gaan.

Hava çok sıcak olduğunda bu yaşanabilir,

Dat gebeurt wanneer het superheet is...

Hint parsı söz konusu olduğunda yaralanırsınız.

In het geval van het Indiase luipaard, raak je gewond.

Kaza olduğunda, otomobilde dört kişi vardı.

Er waren vier mensen in de auto wanneer het ongeval gebeurde.

Hava güneşli olduğunda gitmek güzel olurdu.

Het zou mooi zijn dat de zon schijnt als ik kom.

Her adımda savaşmasını, mümkün olduğunda karşı saldırıda

bij elke stap moest vechten, waar mogelijk tegenaanval en verzet bood

Tom Mary ile birlikte olduğunda en mutludur.

Tom is het gelukkigst als hij bij Mary is.

Günümüz ile 2030 arasında öncelikler olduğunda karar kıldı.

dat dit prioriteiten zijn tussen nu en 2030.

Bir çocuğun doğum günü olduğunda tabii ki kutlama yapılır.

Als een kind jarig is, is er natuurlijk feest.

- İşin bitince beni haberdar et.
- Hazır olduğunda bana bildir.

Laat me maar weten wanneer je klaar bent.

- Yalnız olduğun zaman sıkılmadın mı?
- Yalnız olduğunda sıkılmaz mısın?

Verveel je je niet wanneer je alleen bent?

Ama onu doğru şekilde kullanmayı bilirsek ihtiyacımız olduğunda bizi kurtarabilir.

...maar als we weten hoe we het moeten gebruiken redt het ons in nood.

Wellington'un Quatre Bras'taki birliklerine karşı, avantaja sahip olduğunda çok temkinliydi.

Tegen de troepen van Wellington in Quatre Bras was hij te voorzichtig als hij het voordeel had.

Beni düşündüren şey, Vikingler söz konusu olduğunda onları öldürebilirsin ve

Wat me aan het denken zet, is dat als het op Vikingen aankomt, je ze kunt doden, en

İnsanların yapacak bir işi olduğunda, onu yapabilmek için daha uzun yaşarlarmış.

Mensen die nog iets te doen hebben, lijken langer te leven om dat te blijven doen.

- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.

In nood leert men zijn vrienden kennen.

- Bir aile tartışmamız olduğunda, kocam her zaman benim yerime annesiyle taraftır.
- Aile tartışmamız olduğunda,eşim genellikle benim değil ailesinin tarafında yer alır.
- Ne zaman bir aile tartışmamız olsa kocam benim yerime her zaman annesinin tarafını tutar.

Als we thuis ruzie hebben, kiest mijn man niet mijn kant maar altijd die van zijn moeder.