Translation of "Kafamı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Kafamı" in a sentence and their english translations:

Kafamı karıştırma.

Don't confuse me.

Kafamı karıştırıyorsun.

- You are confusing me.
- You're confusing me.

Kafamı salladım.

I nodded.

O, kafamı koparacak.

She'll rip my head off.

Gerçekten kafamı karıştırıyorsun.

You're really confusing me.

Tom'a kafamı salladım.

I nodded to Tom.

Kafamı ütüleyip duruyor.

He's bugging me.

Standartlarınız kafamı karıştırıyor.

Your standards confuse me.

Kafamı hala şaşkın hissediyorum.

My head still felt giddy.

Kafamı birkaç kez salladım.

I shook my head a few times.

Kafamı patlayacakmış gibi hissediyorum.

I feel like my head is going to explode.

Bu benim kafamı karıştırıyordu.

It was confusing to me.

Kafamı duvara sert çarptım.

I hit my head hard against the wall.

- Kafamı salladım.
- Başımı salladım.

I shook my head.

Tom neredeyse kafamı kopartıyordu.

Tom almost took my head off.

- Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- Bir fincan kahve kafamı temizledi.

A cup of coffee cleared my head.

- Sadece kafamı bir şeye çarptım.
- Kafamı demin bir şeye çarptım.

I just banged my head on something.

Kafamı düşünülemez haberler ile dolduruyorum,

trying to wrap my head around unthinkable news,

Onun sorusu benim kafamı karıştırıyor.

- His question puzzles me.
- Her question puzzles me.

Kafamı çarptım, gözümde şimşekler çaktı.

I hit my head and saw stars.

Tom'a bir daha kafamı salladım.

I nodded at Tom again.

Kafamı karıştırmaya çalışıyorsun, değil mi?

You're trying to confuse me, aren't you?

Kafamı yastığa koyar koymaz uyumuşum.

I fell asleep as soon as my head hit the pillow.

Sadece kafamı dağıtmak için yürüyüşe çıkacağım.

I'll just go for a walk to clear my head.

Bekle. Sadece kafamı toplamama izin ver.

Hold on. Just let me collect my thoughts.

Sadece bana kafamı toplamam için zaman ver.

Just let me get my thoughts in order.

Yeni emekli oldum ve bir süre kafamı dinleyeceğim.

I've retired and I'm going to take things easy for a while.

- Tom konuşarak kafamı şişirdi.
- Tom beni konuşarak baydı.
- Tom çok konuşarak beni sıktı.

Tom talked my ears off.

- Kafamın tasını attırma.
- Tepemi attırma.
- Ayranımı kabartma.
- Kafamı bozma.
- Canımı sıkma.
- Sinirimi bozma.
- Benim asabımı bozma.

Don't piss me off.

- Ben olsam farklı anlamlar yüklemezdim buna.
- Ben olsam çok fazla anlam çıkarmaya çalışmazdım.
- Ben olsam kafamı çok takmazdım buna.

I wouldn't read too much into it.