Translation of "Kaçınılmazdı" in English

0.014 sec.

Examples of using "Kaçınılmazdı" in a sentence and their english translations:

Kaçınılmazdı.

- It was inevitable.
- It was unavoidable.

Gecikme kaçınılmazdı.

The delay was unavoidable.

O kaçınılmazdı.

- That was inevitable.
- That was unavoidable.

Zayiat kaçınılmazdı.

Casualties were inevitable.

Karar kaçınılmazdı.

The decision was unavoidable.

Durgunluk kaçınılmazdı.

The deadlock was inevitable.

Toplantıları kaçınılmazdı.

Their meeting was inevitable.

Düşüş kaçınılmazdı.

The decline was inevitable.

İmparatorluğun çöküşü kaçınılmazdı.

The fall of the empire was inevitable.

Onların karşılaşmaları kaçınılmazdı.

It was inevitable that they would meet.

Sanırım bu kaçınılmazdı.

I guess this was inevitable.

Olan şey kaçınılmazdı.

What happened was unavoidable.

Onun aptallığı kaçınılmazdı.

His stupidity was unavoidable.

Bu gece kaçınılmazdı.

This night was inevitable.

Kaybetmek bizim için kaçınılmazdı.

It was inevitable for us to lose.

Burada olan şey kaçınılmazdı.

What happened here was unavoidable.

Bu kaçınılmazdı, değil mi?

It was inevitable, wasn't it?

Ki kulağa basit gelebilir -- kaçınılmazdı.

are inevitable.

Savaşçılar cesurca savaştı, ancak yenilgi kaçınılmazdı.

The warriors fought valiantly, but the defeat was inevitable.

Şartlar göz önüne alındığında, böyle bir olayın gerçekleşmesi kaçınılmazdı.

Given the circumstances, it was inevitable that such an incident should take place.