Translation of "Kızdırmak" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kızdırmak" in a sentence and their english translations:

Seni kızdırmak istemiyorum.

I don't wish to anger you.

Beni kızdırmak istemezsin.

You don't want to make me angry.

Onu kızdırmak istemiyorum.

I don't want to piss him off.

Seni kızdırmak hoşuma gidiyor.

I like making you mad.

Tom Mary'yi kızdırmak istemiyor.

Tom doesn't want to make Mary angry.

O, Tom'u kızdırmak istedi.

She wanted to tease Tom.

Yapmak istemediğin şey Tom'u kızdırmak.

What you don't want to do is make Tom angry.

Sizi kızdırmak çok hoşuma gidiyor.

I like making you mad.

Tom'un niyeti Mary'yi kızdırmak değildi.

Tom didn't mean to make Mary angry.

Tom Mary'yi kızdırmak için ne yaptı?

What did Tom do to make Mary angry?

- Tom'u kızdırmak istemiyorum.
- Tom'u sinirlendirmek istemem.

I don't want to make Tom angry.

Sanırım Tom'u kızdırmak için bir şey yaptım.

I think I did something to make Tom angry.

Tom'un seni kızdırmak için ne yaptığını biliyorum.

I know what Tom did to make you mad.

Bunu sadece beni kızdırmak için yaptığını biliyorum.

- I know you're just doing that to annoy me.
- I know that you're just doing that to annoy me.

O onu sadece onu kızdırmak için yapıyor.

She is doing that only to annoy him.

Bunu sadece beni kızdırmak için mi yaptın?

Did you do that just to annoy me?

Tom'u bana kızdırmak için bir şey yaptım mı?

Did I do something to make Tom mad at me?

Tom, Mary'yi kızdırmak için bir şey söylemek istemedi.

Tom didn't want to say anything to make Mary angry.

Facebook her zaman promotörleri kızdırmak için bir yol bulur.

Facebook always finds a way to annoy promoters.

Tom onun Mary'yi çok kızdırmak için ne yaptığını bilmiyor.

- Tom doesn't know what he did to make Mary so angry.
- Tom doesn't know what he did to make Maria so angry.

Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.

Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary.