Translation of "Kızak" in English

0.002 sec.

Examples of using "Kızak" in a sentence and their english translations:

Tom kızak takımında.

Tom is on the bobsleigh team.

Kızak sürmeye gitmek istiyorum.

I'd like to go sledding.

Tom kızak köpeği yarışını izledi.

Tom watched the sled dog race.

Bugün öğleden sonra kızak kaymaya gidelim.

Let's go sledding this afternoon.

Köpek kızakları, kızak köpekleri tarafından çekilir.

Dog sleds are pulled by sled dogs.

Oğlum için yeni kızak satın aldım.

I bought the new sledge for my son.

Tom ve Mary atlı kızak yolculuğuna gitti.

Tom and Mary went on a horse-drawn sleigh ride.

Tom ve Mary köpekle kızak kaymaya gitti.

Tom and Mary went dog-sledding.

Bir dereceye kadar bir kızak arabasını kontrol edebilirsiniz.

To some extent, you can control the car in a skid.

Alman sporcular Kanada'daki kızak dünya şampiyonluğunda dört altın madalya kazandılar.

The German athletes won four gold medals at the luge world championship in Canada.