Translation of "Yolculuğuna" in English

Yolculuğuna hazırlanmakla meşguldü.

He was busy getting ready for his journey.

Yolculuğuna başlamaya hazır mısın?

Are you ready to start your journey?

Tom yolculuğuna hazırlanıyor olmalı.

Tom should be getting ready for his trip.

Fakat uçak yolculuğuna ikna oldu

but he was convinced of his flight

Derhal yolculuğuna başlamasını rica ettim.

I asked him to begin his trip at once.

Pazartesi günü gemi yolculuğuna gidiyoruz.

We're going sailing on Monday.

O, yolculuğuna batıya doğru başladı.

He began his trip to the West.

Gemi ile dünya etrafındaki yolculuğuna başladı.

He started his voyage around the world in his sailboat.

Zaman yolculuğuna en büyük kanıtta budur zaten

This is the biggest proof of time travel.

Tom ve Mary atlı kızak yolculuğuna gitti.

Tom and Mary went on a horse-drawn sleigh ride.

Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum.

I'm really looking forward to going sailing with Tom.

Fakat bu durumu çözebilmek için adeta bir zaman yolculuğuna ihtiyacımız var

but we need a time travel to solve this situation

Bu durumda ise zaman yolculuğuna sadece ruh çıkar diyebiliriz yani beden kalır ve ruh gider

In this case, we can say that only the soul comes out to the time journey, that is, the body remains and the soul goes

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.

The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.

O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.

She advised him to take a long holiday, so he immediately quit work and took a trip around the world.