Translation of "Kılıyor" in English

Olan komşularından üstün kılıyor.

to those neighbors that are still being hunters-gatherers.

Sanat beni mutlu kılıyor.

Art makes me happy.

Onun oğlu, hayatı yaşamaya değer kılıyor.

Her son makes life worth living.

Onun yeteneği iş için onu yeterli kılıyor.

His skill qualifies him for the job.

Bu da bazı dersleri modası geçmiş kılıyor.

And that's making some courses obsolete.

- Sevgi, yaşamı kolaylaştırıyor.
- Aşk, hayatı daha çekilir kılıyor.

Love makes life easier.

- Bu seni çok özel kılıyor.
- Bu seni çok özel yapıyor.

It makes you very special.

İçin tüm Patreon destekçilerine teşekkür ederim bu diziyi mümkün kılıyor ve

Thank you to all our Patreon supporters for making this series possible, and to Great

Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.

- His large income enables him to travel abroad every year.
- His large income makes it possible for him to travel overseas every year.