Translation of "Dersleri" in English

0.010 sec.

Examples of using "Dersleri" in a sentence and their english translations:

- Hangi dersleri veriyorsunuz?
- Hangi dersleri öğretiyorsunuz?

What courses do you teach?

Yüzme dersleri almalısın.

You should take swimming lessons.

Hangi dersleri alıyorsun?

What classes are you taking?

Dersleri çevrimiçi alıyorum.

I'm taking classes online.

Dans dersleri alıyorum.

I take dance lessons.

Dikiş dersleri alıyor.

She takes sewing classes.

İspanyolca dersleri veriyorum.

I give lessons in Spanish.

Şan dersleri almalısın.

You should take singing lessons.

Tom dersleri asıyor.

Tom has been skipping classes.

Tom dersleri atlatmamalıydı.

Tom shouldn't have skipped classes.

Okulda hangi dersleri alıyorsun?

What subjects are you taking at school?

Okulda hangi dersleri görüyorsun?

What subjects do you study at school?

Tom tekrar dersleri astı.

Tom cut classes again.

Dersleri asmayın, tamam mı?

- Don't skip classes, okay?
- Don't skip classes, OK?

Tom yüzme dersleri alıyor.

Tom is taking swimming lessons.

Çocukken müzik dersleri aldım.

When I was a child, I took music lessons.

Tango dersleri için heyecanlıydım.

I was excited for the tango lessons.

Tom piyano dersleri alıyor.

Tom takes piano lessons.

Çiçek düzenleme dersleri alıyorum.

I take lessons in flower arrangement.

Onun dersleri korkunç sıkıcı.

His lectures are terribly boring.

Bazı yaz dersleri alıyorum.

I'm taking some summer classes.

Bugün dersleri yine asıyorum.

I cut classes again today.

Tom piyano dersleri aldı.

Tom took piano lessons.

Ben yüzme dersleri alacağım.

I'm going to take swimming lessons.

Sami şarkı dersleri aldı.

Sami took singing lessons.

Mary bale dersleri alıyor.

- Mary takes ballet classes.
- Mary takes ballet lessons.

Tom bale dersleri almaktadır.

Tom takes ballet classes.

Tom'un bugün dersleri var.

Tom has classes today.

Dans ve mankenlik dersleri alıyorum.

I take dancing and modeling lessons.

O, özel piyano dersleri alır.

She takes private piano lessons.

Clara aylardır müzik dersleri alıyor.

Clara has been taking music lessons for months.

Tom özel Fransızca dersleri alıyor.

Tom takes private French lessons.

Tom sık sık dersleri asar.

Tom often cuts classes.

Dersleri atlamayı bırakmak zorunda kalacaksın.

You're going to have to quit skipping classes.

Ne zaman dersleri almaya başlayacağız.

When will we start taking lessons?

Gerçekten dans dersleri alıyor musun?

- Do you actually go to dance class?
- Do you actually take dancing lessons?

Senin Fransızca dersleri aldığını duydum.

I heard that you're taking French lessons.

Tom figür pateni dersleri alıyor.

Tom is taking figure skating lessons.

Ortaokulda ileri matematik dersleri verirdim.

I used to teach advanced math classes in middle school.

Tom Fransızca dersleri almaya başladı.

Tom has started taking French lessons.

Tom, çocuklara piyano dersleri vermektedir.

Tom gives piano lessons to children.

Artık piyano dersleri almak istemiyorum.

I don't want to take piano lessons anymore.

Tom, Mary'ye Fransızca dersleri veriyor.

Tom is tutoring Mary in French.

Tom'un bugün dersleri var mı?

Does Tom have classes today?

Annem birkaç yıldır Fransızca dersleri alıyor.

- My mother has been learning French for several years.
- My mother has been taking French lessons for several years.

Sally, piyano dersleri vererek geçimini sağlıyor.

Sally earns her living by giving piano lessons.

Çocuk piyano ve şan dersleri aldı.

The child received piano and singing lessons.

O Arjantinli ve tenis dersleri veriyor.

He's Argentinean and he gives tennis lessons.

Haftada bir kez piyano dersleri alır.

She takes piano lessons once a week.

Tom her pazartesi trompet dersleri alır.

Tom takes trumpet lessons every Monday.

Yaşlı profesörün dersleri dolambaçlı ve sıkıcıdır.

The old professor's lectures are long-winded and ponderous.

Tom tekrar gitar dersleri vermeye başladı.

Tom has started giving guitar lessons again.

Tom bir lisede tarih dersleri veriyor.

Tom teaches history at a high school.

Tom asla yüzme dersleri için kaydolmadı.

Tom never signed up for swimming lessons.

Bu gece dersleri unutalım ve eğlenelim.

Let's forget to study and enjoy ourselves tonight.

John hâlâ gece gazetecilik dersleri alıyor.

John is still taking journalism classes at night.

Matematik, fizik ve biyoloji dersleri veriyor.

She teaches lessons in math, physics, and biology.

Tom şarkı söyleme dersleri için kaydoldu.

Tom signed up for singing lessons.

Her öğrenci kişiselleştirilmiş dersleri hak ediyor.

Every student deserves personalized lessons.

Hiç şarkı söyleme dersleri aldın mı?

Have you ever taken singing lessons?

- Judo dersleri aldı.
- Judo eğitimi aldı.

He took judo lessons.

Peluş halısı, öğleden sonra sanat dersleri ve

it had plush carpet and afternoon art classes

Maria haftada bir kez piyano dersleri alır.

Maria takes piano lessons once a week.

Tom haftada bir kez piyano dersleri alır.

Tom takes piano lessons once a week.

Bu da bazı dersleri modası geçmiş kılıyor.

And that's making some courses obsolete.

Tom bu yaz yüzme dersleri almaya başlayacak.

Tom is going to start taking swimming lessons this summer.

Şimdiye kadar kaç tane gitar dersleri aldın?

How many guitar lessons have you had so far?

Gitar dersleri için ne kadar ücret istiyorsun?

What do you charge for guitar lessons?

Yetişkin eğitimi projemizde yabancı dil dersleri vardır.

There are classes in foreign languages in our adult education project.

Fotoğrafçı olmak için fotoğrafçılık dersleri alman gerekir.

You should take photography lessons in order to be a photographer.

Dersleri yaptıktan sonra o hemen yatmaya gitti.

Having done the lessons, he immediately went to bed.

Onların haftada üç kez İngilizce dersleri var.

They have English lessons three times a week.

Neden geleneksel dil dersleri bu kadar sıkıcı?

Why are conventional language classes so boring?

Tom haftada üç kez piyano dersleri alır.

Tom takes piano lessons three times a week.

Tom ne kadar sıklıkta Fransızca dersleri alır?

How often does Tom take French lessons?

Haftada bir kez yemek pişirme dersleri alır.

She takes cooking lessons once a week.

Tarih dersleri sırasında uyanık kalmakta zorluk yaşıyorum.

I've been having a hard time staying awake during history classes.

Bu dersleri ben zor yollardan öğrenmek zorunda kaldım,

I had to learn all of these lessons the hard way,

Kız kardeşim dört yaşından beri piyano dersleri alıyor.

My sister has been taking piano lessons since she was four.

Kız kardeşim haftada iki gün piyano dersleri alır.

My sister takes piano lessons twice a week.

Tom Mary'yi ukelele dersleri alması için teşvik etti.

Tom encouraged Mary to take ukulele lessons.

Tom, haftada iki kez tepinme dansı dersleri alır.

Tom takes tap dancing lessons twice a week.

Tom, on üç yaşındayken piyano dersleri almaya başladım.

Tom started taking piano lessons when he was thirteen.

Tom üç yıl önce piyano dersleri almaya başladı.

Tom started taking piano lessons three years ago.

Tom'un Fransızca dersleri için ödeme yapan kişi bendim.

I'm the one who paid for Tom's French lessons.

Tom on iki yaşına girdiğinde boks dersleri almaya başladı.

Tom started taking boxing lessons when he turned twelve.

Küçük kız kardeşimin haftada iki kez piyano dersleri var.

My youngest sister has piano lessons twice weekly.

Onlar Paris'te iken 3 ay boyunca Fransızca dersleri aldılar.

They took French classes for 3 months when they were in Paris.

Tom elinden geleni yaptı, ama yine de dersleri geçemedi.

Tom did the best he could, but he still wasn't able to pass the course.

Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.

German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.

O, müzisyenlik ve dansçılık dersleri alıyor; yüzme ve tenis derslerini saymıyorum.

She takes singing and dancing lessons, not to mention swimming and tennis lessons.

Çinli bir arkadaşım var ve bana Çince dersleri vermesini rica etmek istiyorum.

I have a Chinese friend and I would like to ask him to give me Chinese lessons.

Ben üç yaşından beri bale dersleri alıyorum ve bir balerin olmayı umuyorum.

I have been taking ballet lessons since I was three and hope to be a ballerina.

- Mary internet üzerinden ücretsiz yoga dersi veriyor.
- Mary ücretsiz online yoga dersleri veriyor.

Mary is offering free online yoga classes.