Translation of "Jones" in English

Nasılsınız, Bayan Jones?

How do you do, Mrs. Jones?

Jones ABD'de doğdu.

- Jones was born in the United States.
- Jones was born in the US.

Ona Jones denilir.

He's called Jones.

Bay Jones ofiste mi?

Is Mr. Jones in the office?

Jones ilk konuşmacı değil.

Jones is not the first speaker.

Bay Jones Mary'yi dişçiye gönderdi.

Mr. Jones had Mary go to the dentist.

Bayan Jones, bilgisayar bilimi öğretir.

Mrs. Jones teaches computer science.

Jones iş için iyi nitelikli.

Jones is well qualified for the job.

Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Jones.

Nice to meet you, Mrs Jones.

Bayan Jones, bilgisayar bilimleri öğretiyor.

Mrs. Jones is teaching computer science.

Jones, Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu.

- Jones was born in the United States.
- Jones was born in the US.

Bay Jones sonra bir şey söyledi.

Mr Jones said something then.

Bay Jones, Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu.

Mr. Jones was born in the United States.

Bay Jones eşinin yaptığı çorbayı tadıyor.

- Mr Jones is tasting the soup his wife made.
- Mr. Jones is tasting the soup his wife made.

Bildiğim kadarıyla Bay Jones buraya gelmedi.

Mr. Jones hasn't been here as far as I know.

Bay Jones bize ingilizce konuşmayı öğretiyor.

Mr Jones teaches us English conversation.

Profesör Jones, gelecek yıl emekliye ayrılır.

Professor Jones retires next year.

Bildiğim kadarıyla Bay Jones burada bulunmadı.

Mr Jones hasn't been here as far as I know.

Lafı dolandırmak yerine, Jones doğrudan konuya girdi.

Instead of beating around the bush, Jones got straight to the point.

Sen dışarıdayken Jones adında bir kişi geldi.

A person named Jones came while you were out.

Sen dışardayken Bay Jones diye biri geldi.

- A Mr Jones came while you were out.
- A Mr. Jones came while you were out.

Bay Jones için bir veda partisi düzenlendi.

A goodbye party was held for Mr. Jones.

Jones adlı bir adam seni görmeye geldi.

A person named Jones has come to see you.

Onun adı Linda Jones ve o Edinburghlu'dur.

Her name is Linda Jones and she's from Edinburgh.

Bay Jones yaşlandığı zaman, işini oğluna devredecek.

When Mr Jones gets old, he will hand over his business to his son.

Bayan Jones, odanın öğlene kadar süpürülmesini emretti.

Mrs. Jones ordered the room to be swept by noon.

(Sahne) Scott Jones: Teşekkürler Marissa Roberto, minnettarım.

(On-stage) Scott Jones: Thank you, Marissa Roberto, I appreciate that.

Bay Jones için bir veda partisi yapıldı.

- A farewell party was held for Mr. Jones.
- A goodbye party was held for Mr. Jones.

Dow Jones Endüstri Endeksi 666 puan düştü.

The Dow Jones Industrial Average fell by 666 points.

Dün Bay Jones için bir veda partisi düzenlendi.

Yesterday, a farewell party was held for Mr. Jones.

Bay Jones ders esnasında uyuduğum için beni azarladı.

- Mr Jones reprimanded me for taking a spot of shut-eye during class.
- Mr. Jones reprimanded me for falling asleep during class.

Bay Jones diye biri sizinle görüşmek için geldi.

A Mr. Jones has come to see you.

Onlar Bay Jones lehine oy vereceklerine ikna oldular.

He is convinced that they will vote in favour of Mr Jones.

Bayan Jones, uyumak için her gece koyun sayar.

Mrs. Jones counts sheep every night to go to sleep.

Babam bana Jones ailesiyle iyi geçinip geçinmediğimi sordu.

My father asked me if I got along well with the Jones family.

Bugün Dow Jones ortalama iki puanlık artış ilan etti.

The Dow Jones average posted a gain of two points today.

Bay ve Bayan Jones her hafta hizmetçilerine ödeme yapar.

Mr and Mrs Jones pay their servants every week.

Bayan Jones çoğunlukla telefonda kocasının sekreterine karşı tatsız davranır.

Mrs. Jones is often unpleasant to her husband's secretary over the phone.

Bir örneği Bridget Jones'un Bebeği, Bridget Jones efsanesinin son bölüöü

One example is Bridget Jones’ Baby, the latest episode from Bridget Jones saga which

1920 yılında geçirilen Jones Yasası hala yürürlükte, yabancı bayraklı yasakladı

The Jones Act, which was passed in 1920 and is still in force, forbids foreign-flagged

Bay Jones, İngiliz ve Amerikan kullanımları arasındaki nüanslara çok duyarlıdır.

Mr Jones is very sensitive to the nuances of English and American usage.

Mali konularla ilgili olarak, Bay Jones şirketteki başka birinden daha çok bilir.

- With respect to financial matters, Mr Jones knows more than anyone else in the company.
- With respect to financial matters, Mr. Jones knows more than anyone else in the company.

Bay Tom Jones bu yeni iş için proje lideri olarak görev yapmayı kabul etti.

Mr Tom Jones has agreed to serve as the project leader for this new work item.