Translation of "Insanlardır" in English

0.010 sec.

Examples of using "Insanlardır" in a sentence and their english translations:

Kadınlar insanlardır.

Women are people.

Japonlar cesur insanlardır.

The Japanese are a brave people.

Quakerler dindar insanlardır.

The Quakers are a religious people.

Öğretmenler özel insanlardır.

Teachers are special people.

Onlar barışsever insanlardır.

They are a peace-loving people.

Cehennem, diğer insanlardır!

Hell is other people.

Askerler de insanlardır.

Soldiers are human beings, too.

Çoğu iyi insanlardır.

- The majority of them are decent people.
- Most of them are decent people.

Amerikalılar kibar insanlardır.

Americans are kind people.

Naziler iyi insanlardır.

Nazis are good people.

Onlar tembel insanlardır.

They're lazy people.

Genellikle Japonlar çekingen insanlardır.

Generally, Japanese people are shy.

Ayık sürücüler de insanlardır.

Sober drivers are people too.

Onlar bitişikte yaşayan insanlardır.

They are the people who live next door.

Müşterilerinin çoğunluğu yoksul insanlardır.

The majority of his clientele are poor people.

Ruslar köle kökenli insanlardır.

Russians are people of slave origin.

Japonlar çok temiz insanlardır.

The Japanese are a very clean people.

Aslında oldukça iyi insanlardır.

They're actually quite decent people.

Onların çoğu iyi insanlardır.

- The majority of them are decent people.
- Most of them are decent people.

İngilizler az konuşan insanlardır.

The English are a taciturn people.

İngilizler genel olarak tutucu insanlardır.

The English are generally a conservative people.

Tom ve Mary iyi insanlardır.

Tom and Mary are good people.

Amerikalılar çok cana yakın insanlardır.

Americans are very friendly people.

Onlar, arabalarını tamir ettiğim insanlardır.

Those are the people whose car I repaired.

Tom ve John akıllı insanlardır.

Tom and John are intelligent men.

Tom ve Mary meşgul insanlardır.

Tom and Mary are busy people.

Onlar hiçbir ahlaki inancı olmayan insanlardır.

They are persons with no moral conscience.

Belki birkaçı iyi insanlardır ama çoğunluk pisliklerdir.

Maybe a few of them are good people, but the majority are scum.

Anadili İngilizce olan kişiler sadece normal insanlardır.

Native English speakers are just normal people.

Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.

Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.

Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.

In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.

Bazen seninle konuşmak istemeyeceğini düşündüğün insanlar senin onlarla konuşmanı bekleyen insanlardır.

Sometimes the people you think don't want to talk to you are the ones waiting for you to talk to them.

Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.

The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.

Tom'un hikayelerinde ana kahramanlar hep hayvanlardır, ancak kötü adamlar her zaman insanlardır.

The main protagonists in Tom's stories are always animals, however the bad guys are always humans.

Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler.

The settlers are the most peaceful people in the world. They cross thousands of miles to occupy a land that doesn't belong to them and they never kill anyone if they're not a savage native.