Translation of "Askerler" in English

Askerler alarmdaydılar.

The soldiers were on the alert.

Askerler öldü.

The soldiers are dead.

Askerler öldüler.

The soldiers died.

Askerler güldü.

The soldiers laughed.

Askerler nerede?

Where are the soldiers?

Askerler üsteler.

The soldiers are in the camp.

- Askerler silahlarla donatılmıştı.
- Askerler silahlarla donatıldı.

The soldiers were equipped with weapons.

- Askerler tehlikeye alışıktı.
- Askerler tehlikeye alışıktırlar.

Soldiers are used to danger.

Askerler ölmeye giden askerler olarak kabul edildi.

The soldiers were regarded as cannon fodder.

Hatta İsrailli askerler

even after the Israeli military --

Askerler şarkıyla canlandırıldı.

The soldiers were animated by the song.

Askerler gemiden atlıyorlar.

The soldiers are jumping off the ship.

Askerler savaşa hazır.

The soldiers are ready for battle.

Askerler tehlikeye alışıktırlar.

Soldiers are used to danger.

Askerler köprüyü koruyorlardı.

The soldiers were guarding the bridge.

Yarın askerler gönderiliyor.

The soldiers are shipping off tomorrow.

Askerler lideri izlerler.

The soldiers follow the leader.

Askerler saldırısına başladı.

The soldiers started their attack.

Askerler emirleri izlemeliler.

Soldiers must follow orders.

Askerler sessiz kaldılar.

The soldiers remained still.

Askerler köyü kuşattı.

The soldiers surrounded the village.

Askerler ateş açtı.

The soldiers opened fire.

Bütün askerler cesurdu.

All the soldiers were gallant.

Onlar askerler değil.

They're not soldiers.

Askerler ateş etti.

The soldiers fired.

Askerler köprüyü korudular.

The soldiers guarded the bridge.

Askerler silahlarını indirdiler.

The soldiers lowered their weapons.

Askerler hatlarına döndüler.

The soldiers returned to their lines.

Askerler cesurca savaştılar.

The soldiers fought bravely.

Askerler de insanlardır.

Soldiers are human beings, too.

Askerler düşmanla savaşıyor.

The soldiers are fighting the enemy.

Askerler 6 bölüğe ayrılmıştı:

The men were divided into six companies:

Su olmasa, askerler ölürdü.

- Without water, the soldiers would have died.
- Without water, the soldiers would've died.

Askerler vatan haini çıktı.

The soldiers turned traitor.

Köprü askerler tarafından yapılmıştı.

The bridge was to be built by the soldiers.

Askerler şehre doğru ilerledi.

The soldiers advanced toward the town.

Askerler düşman saldırısına direndi.

The soldiers resisted the enemy attack.

Askerler topuklarını birlikte tıkırdattı.

The soldiers clicked their heels together.

Askerler üslerine geri gönderildi.

The soldiers were sent back to their base.

Askerler Yunanistan'a ayak bastı.

The troops landed in Greece.

Askerler yirmi mil ilerledi.

The troops advanced twenty miles.

Askerler kamufle üniformalarla yürüdüler.

The soldiers march in camouflaged uniforms.

Askerler komutanlarına itaat etmeliler.

Soldiers must obey their commanders.

Askerler binayı işgal etti.

The soldiers occupied the building.

Askerler pozisyonlarından geri çekildiler.

The soldiers retreated from their positions.

Askerler, kamplarını terk ettiler.

The soldiers abandoned their camp.

Askerler hükümetten memnun değildi.

The soldiers were dissatisfied with the government.

Askerler atların üzerinde savaştı.

The soldiers battled on horses.

Askerler onu şimdi görebiliyordu.

The soldiers could see him now.

Askerler eve dönmeye başladı.

The soldiers began returning home.

Askerler ahırı ateşe verdi.

The soldiers set fire to the barn.

Bu gemilerde askerler vardı.

There were soldiers on these ships.

Kübalı askerler sokakları koruyordu.

Cuban soldiers were guarding the streets.

Askerler savaşma cesaretini yitirdi.

The soldiers lost the courage to fight.

Askerler mültecilere gıda dağıtıyorlar.

The soldiers distribute food to the refugees.

Askerler yemekhanede yemek yerler.

The soldiers eat in the mess hall.

Askerler hükümete karşı hoşnut değillerdi.

The soldiers were disaffected toward the government.

Askerler düşman ateşine maruz kaldı.

The soldiers were exposed to the enemy's fire.

Askerler bir barış anıtı diktiler.

The soldiers have erected a peace monument.

Askerler ölümden kıl payı kurtuldular.

The soldiers narrowly escaped death.

Askerler emirlerini yerine getirmek zorundadır.

Soldiers must carry out their orders.

Askerler onların emirlerini uygulamak zorundadır.

Soldiers must carry out their orders.

Seçkin askerler gizli yerlerde eğitilebilir.

Elite soldiers might be trained in secret locations.

Bütün askerler yan yana durdu.

All the soldiers stood side by side.

Bu askerler sivil kıyafetler giyiyorlar.

These soldiers are wearing civilian clothes.

Askerler ülkeleri için ölmeye hazırdı.

The soldiers were ready to die for their country.

Askerler kısa sürede isyanı bastırdı.

The troops soon put down the rebellion.

Askerler sorgulamadan komutanlarına itaat etti.

The soldiers obeyed their commander without question.

Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı.

The wounded soldiers were left in the field.

Askerler kum torbalarını kumla doldurdu.

The soldiers filled the sandbags with sand.

Askerler sabahleyin atış talimi yaptı.

The soldiers had target practice in the morning.

Askerler yakında kampa geri dönecek.

The soldiers will soon return to camp.

Askerler iki sıra halinde yürüyorlardı.

The soldiers were marching two abreast.

Tom çoğu askerler gibi değildi.

Tom wasn't like most soldiers.

Askerler silahları kullanmak için eğitilirler.

Soldiers are trained to use weapons.

Birçok köylü askerler tarafından öldürüldü.

A lot of villagers were killed by soldiers.

Askerler madencilerin terk etmelerini emretti.

The soldiers ordered the miners to leave.

Askerler gıdalarını Hintliler ile paylaştı.

Soldiers shared their food with the Indians.

Askerler cinayet için mahkemede yargılandılar.

The soldiers were tried in court for murder.

Teknelerdeki askerler kolay hedefler olacaktı.

The soldiers on the boats would be easy targets.

Duvarların içindeki askerler iyi korunuyordu.

Troops inside the walls were well protected.

Askerler posta taşıyan trenleri korurdu.

The troops would protect trains carrying mail.

Askerler düşman ateşi altından geldi.

The soldiers came under enemy fire.

- Şu an tiyatrodaki askerler ihtiyaç fazlası yapılmayacaklar.
- Harekât alanındaki mevcut askerler görevden alınmayacak.

Soldiers currently in theatre will not be made redundant.

Bazı askerler emirlere itaat etmeye isteksizlerdi.

Some soldiers were reluctant to obey the commands.

Askerler şafaktan önce tepenin eteklerine geldi.

The soldiers got to the foot of the hill before dawn.

Onların işi askerler için yemek pişirmek.

Their job is to cook for the soldiers.

Askerler tarafından şiddetli bir savaş yapıldı.

A fierce battle was fought by the soldiers.

Askerler her köy ve çiftlikte durdu.

The soldiers stopped at every farm and village.

Askerler kısa sürede kaleyi istila ettiler.

The soldiers soon overran the fortress.

Birkaç sivil, paralı askerler tarafından vuruldular.

Several civilians were gunned down by mercenaries.

Askerler Tom'u idam edileceği yere götürdü.

The soldiers led Tom to where he would be executed.

Askerler askeri bir araçta devriye giderler.

Soldiers go on patrol in a military vehicle.

Askerler eve geldiler ve aile kurdular.

Soldiers came home and started families.

Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.

The soldiers could do nothing until spring.