Translation of "Kibar" in English

0.013 sec.

Examples of using "Kibar" in a sentence and their english translations:

Kibar oluyordum.

I was being polite.

Kibar olmalısın.

You must be polite.

Tom kibar.

- Tom's polite.
- Tom is polite.

Kibar mıydın?

Were you courteous?

Kibar mısın?

Are you polite?

- Bu çocuk kibar.
- Bu oğlan kibar.

This boy is polite.

Teşekkürler, kibar yabancı.

Thank you, kind stranger.

O kibar görünüyor.

He seems kind.

Lütfen kibar ol.

Please be polite.

Kibar olmak zorundayız.

We've got to be polite.

Kibar bir insansın.

- You are a good person.
- You're a good man.
- You're a good person.
- You're a kind person.

Tom kibar birisidir.

Tom is a kind person.

Tom kibar görünüyor.

Tom seems courteous.

Ben kibar olabilirim.

I can be nice.

Daha kibar olmalıydım.

- I should've been more polite.
- I should have been more polite.

Çok kibar değildiniz.

That wasn't very nice of you.

Sen kibar değilsin.

- You are not kind.
- You're impolite.

Çok kibar değilim.

I'm not very polite.

Şimdi, kibar ol.

Now, be nice.

Kibar bir insandı.

He was a kind person.

Onu kibar buldum.

I found him kind.

Tom kibar değil.

Tom isn't polite.

Tom kibar değildir.

Tom is impolite.

Tom gerçekten kibar.

Tom is really nice.

Tom çok kibar.

Tom is very polite.

Tom kibar olamaz.

Tom couldn't be nicer.

Kibar olmak zorundasın.

You have to be polite.

Kibar olmaya çalış.

Try to be polite.

Yeterince kibar mıydım?

Was I polite enough?

Kibar olmaya çalıştım.

I tried to be polite.

Kibar olmaya çalışıyordum.

I was trying to be polite.

Amerikalılar kibar insanlardır.

Americans are kind people.

Bence kibar biri.

I think that he is kind.

- Daha kibar olmayı denemelisin.
- Daha kibar olmaya çalışmalısınız.

You should try to be more polite.

- Daha kibar konuşmalıydın.
- Daha kibar bir şekilde konuşmalıydın.

- You should have spoken more politely.
- You should've spoken more politely.

- Tom kibar olmaya çalıştı.
- Tom kibar olmayı denedi.

Tom tried to be polite.

Bir kültürde kibar olan şey diğerinde kibar olmayabilir.

What is polite in one culture may not be polite in another.

İnsanlara karşı kibar olun, onlar size karşı kibar olacaklardır.

Be nice to people, and they'll be nice to you.

kibar bir yabancıya vereceğim.

who emerges from offstage.

Biraz daha kibar olmalısın.

You must be more polite.

Tony kibar bir çocuk.

Tony is a polite boy.

Yaşlılarınıza karşı kibar olmalısınız.

- You must be polite to your elders.
- Honour the face of the old man.

Tutumu kibar olmadığını gösteriyor.

His attitude is by no means polite.

Diğerlerine karşı kibar olmalısın.

You should be kind to others.

Bunu demeniz çok kibar.

That's kind of you to say.

Herkes kibar insanları sever.

Everybody likes polite people.

O kibar bir çocuk.

He is a kind boy.

O kibar bir insan.

She's a kind person.

Daha kibar olmayı denemelisin.

You should try to be more polite.

Etrafındakilere karşı kibar ol.

Be kind to those around you.

Kibar ama sıkı olun.

Be polite, but firm.

Tom kibar ve duyarlıdır.

Tom is polite and sensitive.

Çok kibar olmayı bırak.

Stop being so nice.

- Kibar ol.
- Nazik ol.

Be nice.

O çok kibar değil.

That's not very polite.

O bana kibar davranıyor.

She's being nice to me.

Sen kibar bir insansın.

You're a nice person.

Böyle kibar bir adamdın.

You used to be such a nice guy.

Tom son derece kibar.

Tom is extremely polite.

Tom çok kibar değildi.

Tom wasn't very polite.

Tom kibar olmaya çalışıyor.

Tom is trying to be nice.

Tom kibar, değil mi?

Tom is polite, isn't he?

Kibar olmaya çalışmaktan vazgeç.

Stop trying to be nice.

Tom çok kibar değil.

Tom isn't very polite.

Sadece kibar olmaya çalışıyordum.

I was just trying to be polite.

Tom sadece kibar oluyor.

Tom is just being polite.

Basset tazıları kibar köpeklerdir.

Basset hounds are gentle dogs.

Bunu söylemen çok kibar.

That's kind of you to say.

Ne kibar bir adam!

What a nice guy!

Tom kibar bir adamdı.

Tom was a nice guy.

Tom bana karşı kibar.

- Tom is nice to me.
- Tom is kind to me.
- Tom is friendly to me.

Tom kibar bir adam.

Tom is a nice guy.

Tom kibar olmak istiyordu.

Tom wanted to be polite.

Daha kibar olmaya çalışacağım.

I'll try to be nicer.

O çok kibar görünmüyor.

That doesn't sound very polite.

Tom her zaman kibar.

Tom is always polite.

Annene karşı kibar ol.

Be nice to your mother.

Kibar ve saygılı olun.

Be courteous and respectful.

Tom'un kibar olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is polite.
- I think that Tom is polite.

Hepimiz kibar olmayı unutmayalım.

Let's all remember to be nice.

O gerçekten kibar görünüyor.

He seems really nice.

Çocuk bakıcısına kibar ol.

Be nice to the babysitter.

O bugün çok kibar.

He is being very polite today.

Tom kibar bir çocuk.

- Tom is a polite boy.
- Tom is a kind boy.

Ben kibar olmaya çalışıyorum.

I'm trying to be nice.

Çok kibar bir öpücüktü.

It was a very gentle kiss.

Tom kibar ve nazikti.

Tom was nice and polite.

Tom kibar ama uzaktı.

Tom was polite but distant.

Biraz daha kibar ol!

Be a little kinder!

Tom çok kibar görünüyordu.

Tom seemed pretty nice.