Translation of "Hatırlayabiliyorum" in English

O resimleri gördüğümü hatırlayabiliyorum.

I can recall seeing those pictures.

O günü hâlâ hatırlayabiliyorum.

I can still remember that day.

Hâlâ biraz Fransızca hatırlayabiliyorum.

I can still remember a little French.

Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.

- I can remember the warmth of her hands.
- I can remember the warmth of his hands.

Ben sadece parçaları hatırlayabiliyorum.

I can only remember fragments.

Şimdi bu resimleri gördüğümü hatırlayabiliyorum.

Now that I see these pictures, I remember.

Onu çok canlı olarak hatırlayabiliyorum.

I can remember it very vividly.

Ben hâlâ İspanyolca birkaç kelime hatırlayabiliyorum.

I can still remember a few words in Spanish.

Seni ilk gördüğüm zamanı hâlâ hatırlayabiliyorum.

- I can still remember the first time I saw you.
- I can still remember the first time that I saw you.

Birlikte pikniğe gittiğimiz zamanı hâlâ hatırlayabiliyorum.

I can still remember the time when we went on a picnic together.

Tom'un ağaçtan düştüğü zamanı hâlâ hatırlayabiliyorum.

I can still remember the time when Tom fell out of the tree.

Onun yüzünü hatırlayabiliyorum ama onun adını hatırlayamıyorum.

- I remember his face but I can't call his name to mind.
- I remember his face but I can't remember his name.

Senin sadece küçük bir kız olduğun zamanı hatırlayabiliyorum.

I can remember when you were just a little girl.

Bazı yüzleri hatırlayabiliyorum, ama burada gördüğümü hatırlamadığım bazı insanlar var.

I can remember some faces, but there are some people here I don't remember seeing.