Translation of "Ellerinin" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ellerinin" in a sentence and their english translations:

Ellerinin yıkanması gerekir.

Your hands need to be washed.

Tom ellerinin üşüdüğünü söyledi.

- Tom said his hands were cold.
- Tom said that his hands were cold.

Ellerinin dolu olduğunu biliyorum.

- I know you have your hands full.
- I know that you have your hands full.

Ellerinin titrek olduğunu gözlemledim.

I observed that his hands were unsteady.

Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.

- I can remember the warmth of her hands.
- I can remember the warmth of his hands.

Yüzünü ellerinin arasına sakladı.

She buried her face in her hands.

Onun ellerinin titrediğini fark ettim.

I noticed her hands shaking.

- Ellerinin yıkanması gerekir.
- Elleriniz yıkanmalı.

Your hands need to be washed.

Tom çenesini ellerinin arasına aldı.

Tom rested his chin on his hands.

Ellerinin temiz olmadığını fark etti.

He noticed that his hands weren't clean.

Bebek ellerinin ve dizlerinin üstünde süründü.

The baby crawled on hands and knees.

Tom ellerinin temiz olmadığını fark etti.

Tom noticed that his hands weren't clean.

Tom Mary'nin ellerinin titrediğini fark etti.

Tom noticed Mary's hands shaking.

Tom, Mary'nin ellerinin titrediğini fark etti.

Tom noticed that Mary's hands were shaking.

Mary yüzünü ellerinin içine gömdü ve kontrolsüzce ağladı.

Mary buried her face in her hands and sobbed uncontrollably.

O onu başı ellerinin arasında yalnız otururken buldu.

She found him sitting alone, his head in his hands.

O ne yapacağını bilmiyordu ve başını ellerinin içinde tuttu.

He did not know what to do, and held his head in his hands.