Translation of "Sıcaklığını" in English

Sıcaklığını ölçmek istiyoruz.

We want to measure your temperature.

Hemşire Tom'un sıcaklığını ölçtü.

The nurse took Tom's temperature.

Onun kollarının sıcaklığını hatırlıyorum.

- I can remember the warmth of her hands.
- I remember the warmth of her arms.

Güneşin sıcaklığını teninde hissetti.

She felt the warmth of the sun on her skin.

Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.

- I can remember the warmth of her hands.
- I can remember the warmth of his hands.

Cildi üzerinde güneşin sıcaklığını hissetti.

He felt the warmth of the sun on his skin.

Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.

Tom tried to adjust the temperature of the shower.

- Kaloriferin derecesini yükselt.
- Sobanın sıcaklığını arttır.

Crank up the heater.

Tom ayak parmağıyla banyonun sıcaklığını test etti.

Tom tested the bath's temperature with his toe.

Mary ayak başparmağı ile banyonun sıcaklığını test etti.

Mary tested the bath's temperature with her big toe.

Ayılar üç ay sonra ilk defa güneşin sıcaklığını hisseder.

For the first time in three months, the bears feel the warmth of the sun.