Translation of "Hapı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Hapı" in a sentence and their english translations:

Hapı yuttum.

I'm done for.

Hapı yut.

Swallow the pill.

Şimdi hapı yuttum.

Now I'm done for.

O hapı yuttu.

- He's in a bad state.
- He's in hot water.

Hepiniz hapı yutmuşsunuz.

You're all washed up.

Biz hapı yuttuk!

- We are doomed.
- We are doomed!

Tom hapı yuttu.

Tom swallowed the pill.

Kırmızı hapı mı yoksa mavi hapı mı alacaksın?

Will you take the red pill or the blue pill?

- Hapı yuttum.
- Ayvayı yedim.

- I am in the soup.
- I'm in a little hot water right now.

Bana uyku hapı lazım.

I need sleeping pills.

- Hapı yuttun.
- Ayvayı yedin.

You're done for.

O bir zehir hapı.

She's a poison pill.

Bu arada uyku hapı kullanmıyoruz.

is not by using sleeping pills, by the way.

Mary doğum kontrol hapı aldı.

Mary took the "morning after" pill.

Dan beş uyku hapı aldı.

Dan took five sleeping pills.

Dan dört uyku hapı içti.

Dan took four sleeping pills.

Vitamin hapı bol besin içerir.

The vitamin pill contains abundant nutrition.

Dün gece bir uyku hapı aldım.

I took a sleeping pill last night.

Bir uyku hapı almayı denediniz mi?

Have you tried taking a sleeping pill?

Hapı suda kolayca erit ve iç.

Simply dissolve the pill in water and drink.

Tom üç tane uyku hapı aldı.

Tom took three sleeping pills.

Böyle büyük bir hapı yutmak zordu.

It was difficult to swallow such a large pill.

Çoğunlukla iki hapı bir tanede birleştirmek gibi

Often for things we've known how to do for decades,

O her gün bir multivitamin hapı alır.

She takes a multivitamin pill every day.

Her gün vitamin ve mineral hapı içiyor.

He takes a pill with vitamins and minerals every day.

- Ayvayı yedik.
- Çok zor bir durumdayız.
- Hapı yuttuk.

We're up a creek without a paddle.

- Bana uyku hapı lazım.
- Uyku hapına ihtiyacım var.

I need sleeping pills.

Tom hapı ağzına koydu ve biraz su içti.

Tom put the pill in his mouth and drank some water.

- O hapı yuttu.
- Onun başı belada.
- O ayvayı yedi.

He's in hot water.

Tom bir uyku hapı içti fakat yine de uyuyamadı.

Tom took a sleeping pill, but still couldn't fall asleep.

Tom her gün bir adet vitamin ve mineral hapı alır.

Tom takes a pill with vitamins and minerals every day.

Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?

Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?

Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz?

Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?

- Eğer patron bunu bulursa yanarım.
- Eğer patron bunu bulursa hapı yutarım.

If the boss finds this out, I'm done for.

Düzenli bir şekilde doğum kontrol hapı alan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?

Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?

- Bizi bulurlarsa bittik.
- Bizi bulurlarsa yandık.
- Bizi bulurlarsa yandığımızın resmidir.
- Bizi bulurlarsa hapı yuttuk.

We're dead meat if they find us.

- Hapı yuttun.
- Ayvayı yedin.
- Senin işin bitti.
- Yaraklara yan bastın.
- Bittin sen.
- Boku yedin.

You're done for.

- Tom'un başı dertte.
- Tom hapı yuttu.
- Tom ayvayı yedi.
- Tom'un başı belada.
- Tom zorluk içinde.
- Tom sıkıntıda.

Tom is in hot water.