Translation of "Mavi" in English

0.012 sec.

Examples of using "Mavi" in a sentence and their english translations:

- Atkım mavi.
- Şalım mavi.
- Eşarbım mavi.

My scarf is blue.

Açık mavi yeşilimsi mavi renktir.

Cyan is a greenish blue color.

Araba mavi.

The car is blue.

Arabam mavi.

My car is blue.

Dudakların mavi.

Your lips are blue.

Onlar mavi.

They're blue.

Mavi mi?

Is it blue?

Biri mavi.

One is blue.

Göl mavi.

The lake is blue.

Mavi giyiyordu.

She was wearing blue.

- Mavi bisiklet yeni.
- Mavi bisiklet yenidir.

The blue bicycle is new.

- Onun mavi gözleri var.
- Mavi gözleri var.

- She has blue eyes.
- He has blue eyes.

Bunlar mavi hayalet.

These are blue ghosts.

Gökyüzü kadar mavi!

How blue the sky is!

Mavi araba pahalı.

The blue car is expensive.

Onun bisikleti mavi.

- Her bicycle is blue.
- Her bike is blue.

Onun kazağı mavi.

Her sweater is blue.

Merhaba, mavi gökyüzü!

Hi, the blue sky!

Bu araba mavi.

The car is dark blue.

Bu bina mavi.

This building is blue.

O, mavi giyinmişti.

He was dressed in blue.

Eski elbisem mavi.

My old dress is blue.

Mavi araba, antikadır.

The blue car is antique.

Mavi gözlerim var.

- I have blue eyes.
- I've got blue eyes.

Mavi ceketimi giyeceğim.

I'm going to wear my blue jacket.

Tom mavi giyiyor.

Tom is wearing blue.

Tom mavi giyinmişti.

Tom was dressed in blue.

Mavi çiçek küçüktür.

The blue flower is small.

Dünya, mavi gezegendir.

Earth is the blue planet.

Büyük çiçek mavi.

The big flower is blue.

Tom'un arabası mavi.

Tom's car is blue.

Bu çiçek mavi.

This flower is blue.

Mavi elbiseyi giyeceğim.

I'll wear the blue dress.

Gökyüzü mavi olacaktır.

The sky will be blue.

Araba koyu mavi.

The car is dark blue.

Defter mavi miydi?

Was the notebook blue?

Araban mavi mi?

Is your car blue?

Mavi şemsiye Tom'un.

The blue umbrella is Tom's.

Bu mavi mi?

Is this blue?

- Benim gözlerim mavi.
- Gözlerim mavidir.
- Mavi gözlerim var.

- My eyes are blue.
- I have blue eyes.

- Mavi sana yakışıyor.
- Mavi senin üzerinde iyi görünüyor.

- Blue looks good on you.
- Blue suits you well.

- Mavi gözlü kız, Jane'dir.
- Mavi gözleri olan kız Jane'dir.

The girl with blue eyes is Jane.

Tom mavi bir gömlek ve mavi kot pantolon giyiyordu.

Tom was wearing a blue shirt and blue jeans.

Genellikle mavi kot pantolon ve mavi bir gömlek giyerim.

I often wear blue jeans and a blue shirt.

mavi rengi iştahınızı bastırıyor.

whereas the color blue is an appetite suppressant.

En iri mavi gözler,

She has the biggest blue eyes,

Mavi, benim enerji tüketimim,

And in blue is my energy use,

Mavi gözleri benimkine kenetlenmişti.

And her blue eyes locked with mine.

Mavi üniforması içindeki polisin,

When I watched a police officer in his dress blues

O, mavi elbiseleri sever.

She likes blue dresses.

Onun mavi gözleri vardı.

He had blue eyes.

Bu mavi değil; mor.

This is not blue; it is violet.

Mavi gök, denize yansıyor.

The blue sky is reflected in the sea.

Mavi renk sana yakışıyor.

Blue looks good on you.

Tom'un mavi ananasını seviyorum.

I like Tom's blue pineapple.

Bu mavi düğmeye dokunma.

Don't touch this blue button.

Mavi telefon masanın üstünde.

- The blue telephone is on the table.
- The blue phone is on the table.

- Dudakların mavi.
- Dudaklarınız morarmış.

Your lips are blue.

Emily'nin mavi gözleri var.

Emily has blue eyes.

Güzel mavi gözlerin var.

You have beautiful blue eyes.

Mavi olanından var mı?

Do you have that in blue?

Bulutlar mavi gökte yüzüyor.

Clouds were floating in the blue sky.

Onun mavi gözleri var.

She has blue eyes.

O, mavi denize ulaştı.

He reached the blue sea.

Gökyüzü mavi mi? Evet.

Is the sky blue? Yes.

Dudakların mavi. Sudan çıkmalısın.

Your lips are blue. You should get out of the water.

Neden senin başın mavi?

Why is your head blue?

Mavi peynir sever misin?

Do you like blue cheese?

Şanslı mavi kasketim nerede?

Where's my lucky blue cap?

Bu mavi şeyler nedir?

What are these blue things?

Tom'un mavi gözleri vardı.

Tom had blue eyes.

Millie'nin mavi gözleri var.

Millie has blue eyes.

Bu mavi elbiseyi seviyorum.

I like this blue dress.

Mavi sana iyi uyuyor.

Blue suits you well.

Güneş mavi gökyüzünden parlıyor.

The sun is shining from a blue sky.

Ben mavi gözleri istiyorum!

I want blue eyes!

O mavi butona dokunma.

- Don't touch that blue button.
- Don't touch this blue button.

Tom mavi kapıyı açtı.

Tom opened the blue door.

Leanne'nin mavi gözleri var.

Leanne has got blue eyes.

Mavi bir arabam var.

I have a blue car.