Translation of "Hakarete" in English

O, hakarete dayanamadı.

She could not put up with the insult.

O bir hakarete katlandı.

He suffered an insult.

Böyle bir hakarete katlanamayız.

We can't tolerate such an outrage.

Böyle bir hakarete katlanamam.

I can't put up with an insult like this.

Sanırım hepimiz hakarete uğradık.

- I think we've all been insulted.
- I think that we've all been insulted.

Diğer insanların önünde hakarete uğradım.

I was insulted in front of other people.

Böyle bir hakarete tahammül edemem.

I cannot bear such an insult.

Sami kendini hakarete uğramış hissetti.

Sami felt insulted.

Maria bu hakarete gülümsedi. Taklit etmelisin!

Maria just smiled at this insult, and you should, too.