Translation of "Girmişti" in English

Uçak fırtınanın ortasına girmişti.

The airplane found itself in the eye of the storm.

Yüzerken bacağıma kramp girmişti.

I had a leg cramp when swimming.

Birazcık daha artık piyasaya girmişti Apple

A little bit more now Apple has been on the market

Sanki yer yarılmış da içine girmişti.

He disappeared off the face of the earth.

- Tom kıskançlık krizine girmişti.
- Tom kıskançlıktan çatlıyordu.

Tom was overcome with jealousy.

O oldukça genç öldü. O sadece 59 yaşına girmişti.

He died rather young. He'd just turned 59 years old.

- Tom, Noel Baba kılığına girmişti.
- Tom, Noel Baba kıyafeti giymişti.

Tom was dressed as Santa.