Translation of "Yüzerken" in English

Nehirde yüzerken boğuldu.

He drowned while swimming in the river.

Yüzerken bacağıma kramp girdi.

I got a cramp in my leg while swimming.

Denizde yüzerken dikkatli olmalısın.

- You must be careful when swimming in the sea.
- Be careful swimming in the sea.

Denizde yüzerken dikkat etmelisin.

You must pay attention when swimming in the sea.

Tom nehirde yüzerken boğuldu.

Tom drowned while swimming in the river.

Denizde yüzerken dikkatli ol.

- You must be careful when swimming in the sea.
- Be careful swimming in the sea.

Yüzerken bacağıma kramp girmişti.

I had a leg cramp when swimming.

Tom'u havuzda yüzerken gördüm.

I saw Tom swimming in the pool.

Hiç onu yüzerken gördün mü?

Have you ever seen him swimming?

Yüzerken bacağıma bir kramp girdi.

While I was swimming, I got a cramp in my leg.

Onu nehir boyunca yüzerken gördüm.

I saw him swim across the river.

Tom her zaman yüzerken gözlük takar.

Tom always wears goggles when he swims.

Polis, Tom'un vücudunu limanda yüzerken buldu.

The police found Tom's body floating in the harbour.

O, yüzerken zor bir zaman geçiriyordu.

She was having a hard time swimming.

Tom su altında yüzerken gözlerinin kapatır.

Tom closes his eyes when he swims underwater.

Deniz samuru, sırtüstü yüzerken istiridye yemeyi seviyor.

Sea otters love to eat clams while swimming on their backs.

O yüzme havuzunda yüzerken kilitli dolabının anahtarını kaybetti.

While swimming in the pool, she lost her locker key.

O yüzme havuzunda yüzerken soyunma odası anahtarını kaybetti.

She lost her locker key while she was swimming in the pool.

Tom'un cesedi denizde başıboş yüzerken balıkçılar tarafından bulundu.

Tom's body was found by fishermen floating adrift in the sea.