Translation of "Kıskançlıktan" in English

Kıskançlıktan yanıp tutuşuyordu.

She burned with jealousy.

Tom kıskançlıktan kudurmuştu.

Tom was green with envy.

Tom kıskançlıktan çatlamış.

- Tom turned green with envy.
- Tom was green with envy.
- Tom is green with envy.

O kıskançlıktan yanıp tutuşuyordu.

She was burning with jealousy.

Tom kıskançlıktan mosmor oldu.

Tom turned green with envy.

Komşu kadın neredeyse kıskançlıktan öldü.

The neighbor woman nearly died of envy.

- Tom çok kıskanmış.
- Tom kıskançlıktan kudurmuş.

Tom is green with envy.

- Tom kıskançlık krizine girmişti.
- Tom kıskançlıktan çatlıyordu.

Tom was overcome with jealousy.

En küçük kız kardeşimin başarılı olduğunu gördükçe kıskançlıktan deliye dönerdim.

I was beside myself with jealousy when my youngest sister rose in the world.