Translation of "Getirdiğin" in English

Getirdiğin kitap benim değil.

- The book that you brought is not mine.
- The book that you brought isn't mine.

Bütün getirdiğin bu mu?

Is that all you brought?

Onu getirdiğin için teşekkürler.

Thank you for bringing it.

Bilgisayarını getirdiğin için teşekkür ederim.

Thank you for bringing your computer.

Beni buraya getirdiğin için teşekkürler.

Thanks for driving me here.

Tom'u eve getirdiğin için teşekkürler.

Thanks for bringing Tom home.

Tom'u getirdiğin için teşekkür ederim.

Thank you for bringing Tom.

Onları getirdiğin için teşekkür ederim.

Thank you for bringing them.

Onu getirdiğin için teşekkür ederim.

Thank you for bringing her.

Bunu bize getirdiğin için teşekkürler.

Thanks for bringing this to us.

Çamaşırı içeri getirdiğin için teşekkürler.

Thanks for bringing the washing in.

Onu getirdiğin için sana teşekkür ederim.

Thank you for bringing him.

Dün gece bana getirdiğin muzların hepsi kötüydü.

The bananas you brought to me last night were all bad.

Beni evime kadar getirdiğin için teşekkür ederim.

Thank you very much for driving me all the way to my house.

Bu güzel bir restoran. Beni buraya getirdiğin için teşekkürler.

- This is a nice restaurant. Thanks for bringing me here.
- This is a good restaurant. Thank you for bringing me here.