Translation of "Onları" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "Onları" in a sentence and their chinese translations:

- Neden onları durdurmadın?
- Neden onları durdurmadınız?
- Niçin onları durdurmadın?
- Niçin onları durdurmadınız?
- Niye onları durdurmadın?
- Niye onları durdurmadınız?

你为什么不阻止他们?

Onları istemiyorum.

我不要.

Onları tut.

留着吧。

Onları özlüyorum.

我想念他们。

Onları kaybettik.

- 我们失去了它。
- 我們失去他們了。

Onları tanımıyorsun.

你們不認識他們。

Onları durdurmayacağız.

我们不打算去阻止他们。

Onları göremeyiz.

我们看不见他们。

Onları seviyorum.

我喜欢他们。

Onları öldür.

殺了他們

Onları özlemedim.

我不想念他们。

Onları tanıyor musun?

你認識他們嗎?

Onları nerede bulabilirim?

在哪儿我能找着他们?

Anneleri onları çağırır.

他们的妈妈给他们打电话。

Onları getirdin mi?

你把它们带来了么?

Biz onları göremiyoruz.

我们看不见他们。

Onları eve götüreceğim.

我会带他们回家。

Neden onları göremiyorum?

我怎么看不见他们?

Onları bulmanı istiyorum.

我想让你找到他们。

Onları ikna edemem.

我说服不了他们。

Onları tekrar arıyorum.

我在叫他们回来。

Onları partiye davet ettim.

我邀請了他們參加派對。

Onları ne için cezalandırıyorsun?

- 您为什么惩罚他们?
- 你為什麼懲罰他們?

Onları tekrar görmek istiyorum.

我想再次见到他们。

Tom onları terk etti.

汤姆抛弃了他们。

Biz onları sessiz tuttuk.

我們讓他們保持安靜。

Onları sana kim verdi?

谁给了你这些东西?

Gelecek hafta onları göreceğim.

我下周会去见他们。

Ben onları eve getireceğim.

我会带他们回家。

Ona onları kullanmamasını söyledim.

我告诉过他不要用那些。

Onları tekrar görmek istemedim.

我不想再见到他们。

Ben onları bulduğunu düşündüm.

我以为你找到他们了。

Ben henüz onları bulmadım.

我還沒找到他們。

Onları bulsan iyi olur.

你应该找到他们。

Onları çok uzun bekletmemelisin.

你不该让他们等那么久。

Dün gece onları gördük.

我们昨晚看见了他们。

- Yarın geri döndüğümde onları arayacağım.
- Geri döndüğümde onları yarın ararım.

我明天回來的時候會跟他們聯絡。

Onları kovma yetkisini bana verdi.

他授權給我解僱了他們。

Onları tanıyan tek kişi benim.

我是唯一一個認識他們的人。

O onları elmaları çalarken yakaladı.

他抓到了他們在偷蘋果。

Biz dün gece onları gördük.

我们昨晚看见了他们。

Onları koruyabilecek tek kişi sensin.

你是唯一能保护他们的。

Onları kimin öldürdüğünü biliyor musun?

你知道誰殺了他們嗎?

Onları senin için bulmaya çalışacağım.

我会努力帮你找到他们。

Onları sadece bir uzman ayırt edebilir.

只有專家能區分出它們的不同。

Onlar bizi almadan önce onları alın.

- 在他们控制我们之前,我们先制服他们。
- 先下手为强,后下手遭殃。

O gürültülü oldukları için onları uyardı.

他告誡他們不要吵鬧。

Eğer sen onları öldürmezsen onlar seni öldürecek.

你不杀他们,他们就杀你。

Sana onları açmanı söyleyinceye kadar gözlerini kapalı tut.

闭着你的眼睛直到我告诉你睁开为止。

O çiçekleri onları iyice görebileceğimiz bir yere koy.

這些花放在哪裏也沒關係,顯眼就行了。

O havluları katladı ve onları dolaptaki yerine koydu.

她把毛巾折叠好再放入柜子里。

Koltuk değneklerimin nerede olduğunu bilmiyorum. Onları gördün mü?

我不知道把拐杖放哪去了,你有看到嗎?

Keiko ustalıkla bulaşıkları toplar ve onları lavaboya götürür.

惠子巧妙地把碗碟迭起再拿到水槽。

Herkes benim derslerime katılabilir ama herkes onları anlayamaz.

所有人都能来上我的课,但是不是每个人都能理解我的课。

Bu şeyleri hâlâ kullanmam gerekiyor bu yüzden onları götürme.

這些東西,我還要用,請你別拿走。

Ama bu cümleleri nerede buluruz? Ve onları nasıl çeviririz?

但我们从哪儿弄到那些句子?我们又要如何翻译呢?

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

狄馬一晚和二十五個男人睡了覺,然後就把他們殺掉了。

Arkadaşlarım sarhoş olana kadar içmişti ki onları eve götürmek zorunda kaldım.

我的朋友全都喝得酩酊大醉,我只好開車把他們送回家。

O bana üzümleri attı ve ben ağzım ile onları yakalamaya çalıştım.

她朝我丢葡萄,我试着用嘴接住它们。

Oğlan bir avuç yer fıstığı topladı ve onları küçük bir kutuya koydu.

男孩收集了一把花生,然後把它們放到了一個小箱子裏。

Haydi bu konuda yeni sözcük haznesiyle cümleler bulun, yandaki _____ listesine onları ekleyin; ve çevirin.

讓我們找關於這一主題有新單字的句子,將其添加到下面的列表:_____;並翻譯它們。