Translation of "Gelemedi" in English

Tom gelemedi.

Tom couldn't come.

- Tom partimize gelemedi.
- Tom bizim partimize gelemedi.

- Tom wasn't able to come to our party.
- Tom couldn't come to our party.

Gelemedi çünkü meşguldü.

- She couldn't come on account of being busy.
- She couldn't come because she was busy.

Gelemedi çünkü hastaydı.

He could not come because he was sick.

- O hasta olduğu için gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.

He could not come because he was ill.

- O, hasta olduğundan dolayı gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.

He couldn't come because he was ill.

- O, hasta olduğu için gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.

She could not come because she was ill.

- O, hasta olduğundan dolayı gelemedi.
- O, hasta olduğu için gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.

He couldn't come because he was sick.

- O, hasta olduğundan dolayı gelemedi.
- O hasta olduğu için gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.

- He couldn't come because he was sick.
- He could not come because he was ill.
- He couldn't come because he was ill.

O, hastalık yüzünden gelemedi.

She could not come on account of illness.

O hastalığından dolayı gelemedi.

- His absence was due to illness.
- He could not come because of his illness.
- She could not come because of her illness.

O, hastalığından dolayı gelemedi.

He could not come because of his illness.

Bir hastalık yüzünden gelemedi.

She couldn't come because of an illness.

O, hastalığı nedeniyle gelemedi.

He couldn't come on account of his illness.

O gelemedi çünkü hastaydı.

She couldn't come because she was sick.

O hastaydı, o yüzden gelemedi.

He was ill, so he couldn't come.

O, ciddi hastalığı nedeniyle gelemedi.

He could not come because of his serious illness.

O hastaydı, bu yüzden gelemedi.

She was sick, so she couldn't come.

O hasta olduğu için gelemedi.

He hasn't been able to come because he is sick.

Tom hasta olduğu için gelemedi.

Tom couldn't come because he's sick.

Kötü hava yüzünden, o gelemedi.

Because of the bad weather, he couldn't come.

Tom hastaydı, bu yüzden gelemedi.

Tom was sick, so he couldn't come.

Tom meşgul olduğu için gelemedi.

Tom couldn't come because he was busy.

Yazık olmuş Tom da gelemedi.

It's a shame Tom couldn't come, too.

Hastalık nedeniyle, o bizimle gelemedi.

Due to illness, he couldn't come with us.

O, hasta olduğu için gelemedi.

He couldn't come because he was sick.

Ne yazık ki partimize gelemedi.

It was a pity that he couldn't come to our party.

O, asla onun üstesinden gelemedi.

She never got over him.

O hasta olduğu için bizimle gelemedi.

- Owing to illness, he could not come with us.
- Due to illness, he couldn't come with us.
- He couldn't come with us because he was sick.

Tom hastanede olduğu için okula gelemedi.

Tom hasn't been able to come to school because he's in the hospital.

O gerçekten meşgul olduğu için, gelemedi.

As she was really busy, she couldn't come.

Tom hasta olduğu için bugün gelemedi.

Tom couldn't come today because he's sick.

Ne yazık ki Tom bugün buraya gelemedi.

It's a pity that Tom couldn't be here today.

Tom'un hiç parası yoktu, bu yüzden benimle gelemedi.

Tom didn't have any money, so he couldn't go with me.

Tom hastaydı bu yüzden doğum günü partime gelemedi.

Tom was sick, so he couldn't come to my birthday party.

Tom yapacak başka bir şeyi olduğundan bugün buraya gelemedi

Tom couldn't come here today because he had something else to do.

Tom, Mary'nin söylediğinin gerçek olduğu ihtimalini tamamen görmezden gelemedi.

Tom couldn't completely rule out the possibility that what Mary said was true.

- Kocasının ölümünü hazmedemedi.
- Kocasının ölümünün üstesinden gelemedi.
- Kocasının ölümünü atlatamadı.

She could not get over her husband's death.

Partime on iki kişi davet ettim ama bir kişi gelemedi.

I invited twelve people to my party, but one person could not come.

Partime on iki kişi davet ettim ama onlardan biri gelemedi.

- I invited twelve people to my party, but one could not come.
- I invited twelve people to my party, but one of them couldn't come.

- Tom'un neden gelemediğini biliyor musun?
- Tom niye gelemedi, biliyor musun?

Do you know why Tom couldn't come?

Tom Noel için bizi görmeye gelemedi, bu yüzden biz onu görmeye gittik.

Tom couldn't come see us for Christmas, so we went to see him.

Tom seni kendi karşılamak için buraya gelemedi, bu yüzden onun yerine gelmemi istedi.

Tom wasn't able to be here to meet you himself, so he asked me to come in his place.