Translation of "Partimize" in English

Partimize gelmeliydin.

You ought to have come to our party.

- Partimize gelmenizi istiyoruz.
- Partimize gelmeni istiyoruz.

- We would like you to come to our party.
- We want you to come to our party.

- Tom partimize gelemedi.
- Tom bizim partimize gelemedi.

- Tom wasn't able to come to our party.
- Tom couldn't come to our party.

Anne partimize gelmeyecektir.

- Anne will not come to our party.
- Ann will not come to our party.

Partimize gelmediğini duydum.

I heard you're not coming to our party.

Kim partimize geliyor?

Who's coming to our party?

Niçin partimize katılmıyorsun?

Why don't you join our party?

Ana, partimize gelmeyecek.

Ana will not come to our party.

Tom partimize gelmeyecek.

Tom won't come to our party.

Ann partimize gelmeyecektir.

Ann will not come to our party.

Partimize gelmenizi istiyoruz.

We would like you to come to our party.

- Çocuğunun partimize gelmesini tavsiye ederim.
- Oğlunuzun partimize gelmesini öneririz.

I suggest that your son come to our party.

Sanırım o, partimize gelecek.

I think he will come to our party.

Tom'un partimize gelmesini istemiyorum.

I don't want Tom to come to our party.

Tom partimize gelmeyeceğini söylüyor.

Tom says he won't come to our party.

Annne partimize geliyor olmayacak.

Anne won't be coming to our party.

Oğlunuzun partimize gelmesini öneririz.

I suggest that your son come to our party.

Tom, Mary'yi partimize getirdi.

Tom brought Mary to our party.

Tom partimize gelmek istiyor.

Tom wants to come to our party.

Tom partimize gelmeyeceğini söyledi.

- Tom said he won't come to our party.
- Tom said that he won't come to our party.

Tom yarın partimize gelebilir.

Tom is able to come to our party tomorrow.

Sanırım Tom partimize gelmeyecek.

- I think Tom won't come to our party.
- I think that Tom won't come to our party.

Tom'u partimize davet ettim.

I invited Tom to our party.

Tom partimize gelmek istemiyor.

Tom doesn't want to come to our party.

Tom partimize gelmek istemedi.

Tom didn't want to come to our party.

Tom partimize gelmek istedi.

Tom wanted to come to our party.

Tom'un partimize gelmesini istemedim.

I didn't want Tom to come to our party.

"Herkes partimize gelemeyebilir." "Kim gelmiyor?"

"Not everyone can come to our party." "Who's not coming?"

Tom bu gece partimize gelmeyebilir.

Tom may not come to our party tonight.

Siz ikinizin partimize gelebildiğine sevindim.

I'm glad the two of you could come to our party.

Tom'un partimize gelmeyeceği doğru mu?

- Is it true that Tom won't come to our party?
- Is it true Tom won't come to our party?

Tom'u partimize davet edelim mi?

How about inviting Tom to our party?

Yazık Tom bizim partimize gelemiyor.

It's a pity Tom can't come to your party.

Ne yazık ki partimize gelemedi.

It was a pity that he couldn't come to our party.

Tom'un partimize gelememesi ne kadar kötü.

It was a pity that Tom couldn't come to our party.

Partimize kimin geldiğini bilmek isteyebileceğini düşündüm.

- I thought you might like to know who's coming to our party.
- I thought that you might like to know who's coming to our party.

Bu gece partimize hiç kimse gelmiyor.

No one's coming to our party tonight.

Tom'u ve eşini partimize davet ettim.

I invited Tom and his wife to our party.

Keşke Tom dün gece partimize gelseydi.

- I wish Tom had come to our party last night.
- I wish that Tom had come to our party last night.

Umarım sen ve karın partimize gidebilirsiniz.

I hope you and your wife can make it to our party.

- Bir de baktık ki partimize onunla birlikte gelmiş.
- Sürpriz bir biçimde partimize onunla beraber geldi.

- To our surprise, he came to our party with her.
- To our surprise, she came to our party with him.

Tom onun ve Mary'nin partimize gelemeyeceğini söyledi.

Tom said that he and Mary can't come to our party.

Tom bu gece partimize gelmeye çalışacağını söyledi.

- Tom said he would try to make it to our party tonight.
- Tom said that he would try to make it to our party tonight.

Biz Tom ve Mary'yi partimize davet edeceğiz.

We're going to invite Tom and Mary to our party.

Bence partimize çok fazla insanı davet ettik.

I think we invited too many people to our party.

Sadece Tom'un partimize gelmeyi planlayıp planlamadığını görmek istiyorum.

I just want to see if Tom plans to come to our party.

Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.

To our surprise, Tom came to our party with Mary.

Tom'u partimize davet etmememizi ciddi olarak öneriyor musun?

Are you seriously suggesting that we don't invite Tom to our party?

Tom ve Mary'yi cadılar bayramı partimize davet edeceğiz.

We're going to invite Tom and Mary to our Halloween party.

Bize sürpriz oldu, Tom Mary ile partimize geldi.

To our surprise, Tom came to our party with Mary.

Evde kalma yerine partimize gelmenize karar verdiğinize gerçekten memnun oldum.

I'm really glad you decided to come to our party instead of staying at home.

- Bizim için sürpriz oldu, Tom Mary ile bizim partiye geldi.
- Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.
- Şu işe bak ki Tom bizim partiye Mary'yle geldi.
- Bize sürpriz oldu, Tom Mary ile partimize geldi.

To our surprise, Tom came to our party with Mary.