Translation of "Geleceğim" in English

Geleceğim.

I'm going to come.

Geleceğim onlara da geleceğim

i will come to them too

- Geleceğim oraya.
- Oraya geleceğim.

- I'll come there.
- I'll get there.

- Taksi ile geleceğim.
- Taksiyle geleceğim.

I'm going to come by taxi.

Seninle geleceğim.

I'll come with you.

Yalnız geleceğim.

I'll come alone.

Tom'la geleceğim.

I'll come with Tom.

Geri geleceğim.

- I'll come back.
- I'm going to come back.

Sizinle geleceğim.

I am coming with you.

Dışarı geleceğim.

I'll come outside.

Şimdi geleceğim.

I'll come now.

Eve geleceğim.

I'll come home.

Derhal geleceğim.

- I'll come right over.
- I'll come right away.

Hemen geleceğim.

I'll come at once.

Kesinlikle geleceğim.

I'll definitely come.

Yarın geleceğim.

- I will come tomorrow.
- I'll come tomorrow.

Birlikte geleceğim.

- I'll come along.
- I will come along.
- I'll come with.

Aşağıya geleceğim.

I'll come down.

Trenle geleceğim.

I'll come by train.

Feribotla geleceğim.

I'll come by ferry.

Şirketine geleceğim.

I'll come to your company.

Arabayla geleceğim.

I'll come by car.

Otobüsle geleceğim.

I'll come by bus.

Bisikletle geleceğim.

I'll come by bicycle.

Onlarla geleceğim.

I'll come with them.

Onunla geleceğim.

I'll come with him.

Oraya geleceğim.

- I'll come there.
- I'll get there.

Erken geleceğim.

- I'll come early.
- I'm going to come early.

Sonra geleceğim.

I'll come later.

Yakında geleceğim.

I'll arrive soon.

Muhtemelen geleceğim.

I'll probably come.

Tekrar geleceğim.

- I'll come again.
- I'm going to come again.

Memnuniyetle geleceğim.

I'll gladly come.

Yarın sana geleceğim.

- I'm coming to see you tomorrow.
- I will go at your house tomorrow.

Yarın mutlaka geleceğim.

- I will come tomorrow without fail.
- I'll come tomorrow without fail.

Yarın zamanında geleceğim.

Tomorrow I'll arrive on time.

Sizi almaya geleceğim.

I'll come and get you.

Yarın erken geleceğim.

I'll come in early tomorrow.

Ben derhal geleceğim.

I'll come right now.

Zamanımız olursa geleceğim.

If time permits, I'll come.

Yarın Tahran'a geleceğim.

Tomorrow I'll come to Tehran.

Geleceğim hakkında endişeliyim.

- I'm worried about my future.
- I worry about my future.

Senin yerine geleceğim.

I'll come to your place.

Ben de geleceğim.

I'll come, too.

Sanırım üstesinden geleceğim.

I think I'll get over it.

Ben sadede geleceğim.

I'll come right to the point.

Hemen konuya geleceğim.

I'll get right to the point.

Onu görmezden geleceğim.

I'm going to ignore that.

Daha sonra geleceğim.

I'll come by later.

Saat beşte geleceğim.

I'll come at five o'clock.

Hemen sana geleceğim.

- I'm coming to you just now.
- I'll come to you straight away.

Evet, seninle geleceğim.

Yes, I will come with you.

Yarın gece geleceğim.

I'll come tomorrow night.

Zamanım olursa geleceğim.

I will come if I have time.

Pazartesi geri geleceğim.

I'll come back Monday.

Gelebilirsem yarın geleceğim.

I'll come back tomorrow if I can.

Gelebildiğim zaman geleceğim.

I will come when I can.

Tom'un üstesinden geleceğim.

I'll handle Tom.

Kısa sürede geleceğim.

I won't be a moment.

Metro ile geleceğim.

I'll come by subway.

Senin evine geleceğim.

I'll come to your house.

Elbette, geri geleceğim.

Of course, I'll come back.

Yarın sabah geleceğim.

- I will come tomorrow morning.
- I'll come tomorrow morning.

23 Mayıs'ta geleceğim.

I'll come on May 23rd.

Yarın tekrar geleceğim.

I'll come again tomorrow.

Ona birazdan geleceğim.

I'll get to that in a second.

Yakında Boston'a geleceğim.

I'll come to Boston soon.

Seni almaya geleceğim.

- I'll come pick you up.
- I'm going to come get you.

Yakında eve geleceğim.

I'm going to come home soon.

Yakında geri geleceğim.

I'm going to come back soon.

20 Ekimde geleceğim.

- I'll arrive on the twentieth of October.
- I'll arrive on the 20th of October.
- I'll arrive on October 20th.
- I'll arrive on October twentieth.

- Bir saat içinde sana geleceğim.
- Bir saate sana geleceğim.

I will come to you in an hour.

- Ben bir gün ülkenize geleceğim.
- Bir gün ülkene geleceğim.

I will come to your country some day.

Sana son kez geleceğim.

It will be my last to you.

Ev ödevimi yaptığımda, geleceğim.

I'll come when I have done my homework.

Boş olduğunda tekrar geleceğim.

- I'll come again when you are free.
- I'll come again when you're free.

Yeterince iyi olursam geleceğim.

I will come provided I am well enough.

Çok sürmeden geri geleceğim.

- It will not be long before I come back.
- It won't be long before I come back.

Annem geleceğim için endişeli.

- Mother is anxious about my future.
- My mother is anxious about my future.

Ne olursa olsun geleceğim.

- I will come by all means.
- I'll definitely come.
- I'll come by all means.

Benim bir geleceğim yok.

I have no future.