Translation of "Görünüşte" in English

Tom görünüşte kazandı.

Tom apparently won.

Görünüşte koyunları keçilerden ayıramayız.

We cannot separate the sheep from the goats by appearance.

Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.

She stood astonished at the sight.

Oğlan görünüşte hafifçe babasına benziyordu.

The boy faintly resembled his father in appearance.

Tanınmış psikolog görünüşte amcama benziyor.

The prominent psychologist resembles my uncle in appearance.

Onun için görünüşte o sorumlu.

He is apparently responsible for it.

Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.

Seemingly impossible things sometimes happen.

Bennigsen, Lannes'ın görünüşte izole edilmiş birliklerini

When Bennigsen located Lannes’  apparently-isolated corps  

O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.

He is wealthy in appearance but not in reality.

Görünüşte sonsuz kablo ve veri akışına ulaştık.

to the seeming infinity of cable and streaming.

Bu sessiz, görünüşte soyut resme denk geldim

I came across this quiet, seemingly abstract painting,

Tom görünüşte otuz yaşlarında yakışıklı bir adam.

Tom is a handsome man, apparently in his thirties.

Tom kayıtları tahrif ettiği için görünüşte suçlu.

Tom is apparently guilty of falsifying records.

Jean görünüşte cesur ama gerçekte ödlek biri.

John is brave in appearance, but is in reality a coward.

Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.

The world is a place of seemingly infinite complexity.

Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor.

Tom is apparently dating a girl named Mary.

Sesi olduğunu, melodiye girmeden önce görünüşte test ediyormuş gibi yaparak

reveal that it was his voice by seemingly testing it out before diving

Bu sorun görünüşte kolay gibi görünüyor ama o gerçekten zor.

This problem seems to be easy on the surface, but it's really difficult.

Japonya görünüşte içe dönük ve yetersiz uluslararası yapıya sahip olduğundan dolayı sık sık eleştirilmektedir.

The Japanese are often criticized for being inward looking and insufficiently international in their outlook.

Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.

He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator.

Bütün doğal diller eşit derecede -fakat farklı şekillerde- karmaşıktır. Malayca dil bilgisi basittir, fakat görünüşte birbirine eşdeğer birçok kelime arasında kişinin tercihi, kendisinin ve dinleyicinin sosyal statüsünden etkilenir.

All natural languages are equally complex--but in different ways. The grammar of Malay is simple, but choices among many superficially equivalent words are dictated by the social status of speaker and hearer.